12. Ceza Dairesi 2017/3146 E. , 2019/4913 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/1, 22/3, 89/3-b, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
Olay öncesi aralarında husumet bulunmayan katılan ile sanığın olay günü barakaların önündeki boş alanda karşılıklı sohbet ettikleri sırada, alkollü olan sanığın eşinden tüfeğini getirmesini istediği, önce getirmek istemeyen eşi ile küfürlü bir tartışmaya girdikten sonra sanığın eşinin getirdiği silahı alarak silaha fişek koyup silah ile oynadığı sırada silahın ateşlenmesi sonucu, karşısında bulunan katılanın göz ve yüz bölgesinden ağır bir şekilde yaralandığı, olay sonrası yapılan incelemede olay yerinde bulunan boş kartuş ile katılana ait kan izleri arasındaki mesafenin 3.5 metre olduğunun tespit edildiği, nitelikli şekilde yaralanan katılanın adli raporlarına göre kafa ve göğüs bölgesinde yaklaşık 35 adet ve en büyüğü 0.5 cm olan saçma giriş deliklerinin tespit edildiği, tanıklar ... ile ..."ın olay sırasında tüfek sesi duymaları üzerine baktıklarında sanığı elinde tüfekle, katılanı ise sanığın karşısında ellerini yüzüne kapatmış vaziyette gördükleri ancak durumu fazla önemsemeden kamyonet ile yollarına devam ettikten bir süre sonra kullandıkları kamyonetin mazotunun bitmesi üzerine yaya olarak yürüdükleri sırada, katılana ait aracın yanlarından geçtiği, aracı kullanan kişinin ise sanık olduğunu gördükleri, takip eden süreçte olayı öğrenen tanık ..."ın katılanın hastanede olabileceği düşüncesi ile hastaneye gittiğinde hastanenin yanında bulunan taksi durağının karşısında katılanın arabasını, katılanın da aracın arka koltuğunda yatar vaziyette olduğunu görmesi üzerine katılanı araçtan çıkararak hastaneye götürdüğü, olay sonrası olay yerinden ayrılan sanığa ise olaydan yaklaşık 2 yıl sonra ulaşılabildiği; katılanın aşamalardaki beyanlarında; olay günü sohbet ettikleri sırada sanığın eşinden tüfeği ve fişeği getirmesini istediğini, getirmek istemeyen eşine sanığın küfür etmesi üzerine eşinin tüfek ile fişeği getirdiğini, bu sırada bir yandan da alkol almaya devam eden sanığın fişeği tüfeğe koyup oynamaya başladığını, zaten eskiden beri de bu şekilde oynadığını ve o zamana kadar silahı kendisine hiç doğrultmadığını, o gün de yine tüfeğin namlusunu sağa sola çevirmeye başladığında sanığı "şimdi beni vuracaksın" deyip uyardığını, eskiden de oynadığı zaman aynı şekilde uyardığını, sanığın tüfekle oynamaya devam ettiği sırada birden yüzünde ağır bir acı hissedip yere kapaklandığını ve sanığın kendisini hata ile vurduğunu beyan etmesi, atışın tek atış niteliğinde olması, olayda kullanılan silahın olay sonrası ele geçirilememesi karşısında, sanığın olay sırasında katılanı öldürmek kastı ile silahı katılana doğrulttuğunun açık ve net bir biçimde tespit edilemediği, olay sırasında elinde bulunan silahla oynadığı sırada silahı ateşlemesi sonucu karşısında bulunan katılanı yüz bölgesinden yaraladığı, sanığın alkollü bir vaziyette elinde bulunan silah ile oynarken silahın ateşlenebileceğini ve karşısında bulunan katılanı yaralayabileceğini öngörmesine rağmen, alkollü olmasının da etkisi ise kendi becerisine olan güveni sebebiyle zararlı neticenin meydana gelmeyeceğine olan inancı ile eylemini gerçekleştirdiği ve bu suretle eyleminin bilinçli taksirle yaralama olarak kabul edilmesi gerektiği anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma öneren görüşe iştirak edilmemiş;
Kısa kararda sanığın bu dosyada tutuklu kaldığı sürenin mahsubuna karar verilmemekle birlikte gerekçeli kararın hüküm fıkrasında sanığın tutuklulukta geçirdiği sürelerin mahsubuna karar verilmiş ise de; sanığın bu dosyada tutuklu kaldığı sürenin başka bir cezasından mahsubuna karar verilmediğinin bildirilmesi üzerine Gölcük 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/37-423 sayılı dosyasında 01.07.2014 tarihinde verilen ek karar ile, sanığın bu dosyada tutuklu kaldığı 28.05.2013 - 03.10.2013 tarihleri arasındaki sürenin verilen cezadan mahsubuna karar verildiği, mükerrer mahsuba sebebiyet verilmemesi açısından bu hususun ve TCK"nın 63. maddesine ilişkin uygulamanın infaz aşamasında değerlendirilebileceği dikkate alınarak bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, haksız tahrik hükümleri ile diğer lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine, katılan vekilinin, sanığın kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA; 11.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.