Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/15074 Esas 2018/3837 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15074
Karar No: 2018/3837
Karar Tarihi: 23.05.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/15074 Esas 2018/3837 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/15074 E.  ,  2018/3837 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/02/2015 tarih ve 2010/382-2015/23 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin eski eşi ....’ın davalı banka ile 16.02.2005 tarihli, başlangıcı 25.000 TL olan ve sürekli olarak aynı kefillerle limit artırımı yapılan Genel Kredi Sözleşmesi ile 26.12.2006 tarihli 237.500 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesini imzaladığını, bahsi geçen bu sözleşmelerde müvekkilinin de kefil olarak imzasının bulunduğunu, davalı banka tarafından kredi ödemelerinin yapılmaması nedeniyle ihtarname gönderildiğini ve icra takibi başlatıldığını, kredi sözleşmelerinin örneklerini incelediğinde limit artırımlarındaki imzaların müvekkiline ait olmadığını anladığını, yürütülen soruşturma kapsamında alınan ekspertiz raporunda da ilgili kredi sözleşmesinin 65, 66, 67, 68, 69 ve 70. sayfalarında bulunan imzaların müvekiline ait olmadığının tespit edildiğini, ancak banka tarafından yapılan takip ve tehditler nedeniyle farklı tarihlerde 60,00 TL ve 35.000 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, yapılan ödemelerin ise farklı kredi numaralarına mahsup edildiğini, sahte imzalarla arttırılan kredi limitlerinden sorumlu olmadığını, bankanın yapılan ödemeleri hangi hesaplara mahsup ettiğinin tespiti gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin tüm hak ve alacakları ve bunlara ilişkin dava hakları da saklı kalmak üzere şimdilik 10.000 TL maddi tazminatın ve 15.000 TL manevi tazminatın tüm faizleri ile birlikte davalı bankadan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davacının imzaladığı kredi genel sözleşmesi hükümleri gereğince müteselsil kefalet hükümleri uyarınca sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava dışı Servet Ayhan"ın kullandığı kredilerin bir kısmında davacı adına atılan imzaların davacıya ait olmadığının anlaşıldığı, ancak davacıdan yapılan tahsilatların aktarıldığı tüm kredilerin davacının müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığını kabul ettiği 237.500 TL"lik 26.12.2006 tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredi borcuna mahsup edildiği, davacıdan haksız tahsilat yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 23/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.