Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/3453 Esas 2019/15181 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3453
Karar No: 2019/15181
Karar Tarihi: 24.10.2019

Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/3453 Esas 2019/15181 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2018/3453 E.  ,  2019/15181 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hakaret
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1) Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu"nun 2013/13-293 esas, 2013/297 karar sayılı ve 11/06/2013 tarihli kararında da kabul edildiği üzere TCK"nın 43. maddesinin ikinci fıkrası; "Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır" hükmünü içermekte olup, zincirleme suçtan farklı bir müessese olan ve aynı neviden fikri içtima olarak kabul edilen bu durumda, fiil yani hareket tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Burada, hareket tek olduğu için, fail hakkında bir cezaya hükmolunacağı, ancak bu cezanın Kanunun 43. maddesinin birinci fıkrasına göre artırılacağı öngörülmüştür. Ancak burada kastedilen, fiil ya da hareketin, doğal anlamda değil hukuki anlamda tekliğidir. Hakaret suçunun farklı mağdurlara karşı tek fiille gerçekleştirildiğinden söz edilebilmesi için hakaretin mutlaka ortak söz veya davranışlarla gerçekleştirilmiş olması şart değildir. Her bir mağdura veya mağdurlardan bazılarına özel olarak hitap edilerek hakaret içeren sözler söylenmiş veya davranışlarda bulunmuş olsa bile objektif bir gözlemcinin bakış açısıyla bakıldığında failin hareketlerinin tek bir iradi karara dayalı olduğu, aralarında yer ve zaman bakımından bağlantı bulunduğu, bu nedenle bir bütünlük oluşturduğu sonucuna ulaşılması durumunda, fiilin hukuken tek olduğu kabul edilmelidir.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda, sanığın mağdurlar ... ve ...’a yönelik olay tarihindeki eylemleri nedeniyle hakaret suçundan tek hüküm kurulup, TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanarak cezanın belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2) Acil servisin müşahade odasında gerçekleştirilen hakaret eyleminde aleniyet unsurunun ne şekilde oluştuğu açıklanıp tartışılmadan, yetersiz gerekçe ile TCK"nın 125/4. maddesinin uygulanması,
    3) Tekerrüre esas alınan önceki mahkumiyetin, sanığın onsekiz yaşından önce işlediği suça ilişkin olması karşısında, sanık hakkında TCK’nın 58/5. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
    4) Suç tarihi itibariyle adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunmayan sanık hakkında, uygulama maddesinde seçimlik ceza yaptırımı öngören hakaret suçunda TCK’nın 58/3. maddesi gereğince hapis cezasının tercih edilmesi,
    5) TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanması zorunluluğu,
    Kanuna aykırı ve sanık ...’un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.