11. Ceza Dairesi 2016/3112 E. , 2018/2996 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında; beraat
Sanık ... hakkında; mahkumiyet
I- Sanık ... hakkında defter ve belge ibraz etmeme suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamada, toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonucuna uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ile derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II- Katılan vekilinin, sanık ... hakkında defter ve belge ibraz etmeme suçu ile ilgili temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 03.06.2010 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında yalnızca 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından dava açılmış olup defter ve belge ibraz etmeme suçundan açılmış bir dava ve verilmiş bir hüküm bulunmadığından katılan vekilinin defter ve belge ibraz etmeme suçuna yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı yasanın 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
III- Sanık ... hakkında 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz talebi ile katılan vekilinin sanık ... hakkında aynı yıllarda sahte fatura düzenlemek suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1-a) Sahte fatura düzenlemek suçunun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de, faturaların tespit edilmesi, faturaları kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığının ilgili vergi dairelerinden sorulması, yapılmış ise vergi raporlarının dosya arasına alınması, bu şirket yetkilileri hakkında sahte fatura kullanmaktan dava açılmış olup olmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen ve kullanan mükelleflerin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı da araştırılıp, karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması ve toplanan tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
b) Sahte fatura düzenlendiğinin sabit olması durumunda; “suç ve cezanın şahsiliği” ilkesi uyarınca, suçun kanuni tanımında yer alan fiili gerçekleştiren failin belirlenmesi ve sanık ..."nin bu suça iştirak edip etmediğinin tespit edilmesi gerektiği cihetle; iş yerinde yapılan 31.03.2009 tarihli arama tutanağını sanık ...’nin “işyeri sahibi-işyeri aranan” sıfatıyla imzalamış olması, vergi incelemeleri sırasında beyanlarına başvurulan işyerinin mülk sahibi olan ...’nin işyerini ...’ye kiraladığını beyan etmesi, muhasebeci ... ve çalışanı ...’nun şirket işlerini sanık ...’nin takip ettiğini, defter ve belgeleri ona teslim ettiklerini, muhasebe ücretini ondan teslim aldıklarını, şirket kuruluş işlemlerini de bu sanığın takip ettiğini beyan etmeleri ve sanığın işyeri ile ilgisinin olmadığına yönelik savunmaları karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması için, ... ve...’nin tanık olarak dinlenmeleri, sahteliği iddia edilen faturaları kullanan firma yetkililerinin tanık olarak dinlenerek faturaları kimden aldıkları ve şirketle ilgili işlerde kiminle muhatap olduklarının sorulması, gerekirse suça konu faturalar üzerindeki el yazısı ve imzaların sanıklardan hangisine ait olduğuna dair bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması;
c) Kabule göre de; sanık ..."ın aynı takvim yılı içerisinde birden fazla fatura düzenlediği iddia ve kabul edilmesine karşın hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanmaması,
Yasaya aykırı, sanık ... ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, sanık ..."ın ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına 03.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.