16. Hukuk Dairesi 2018/2778 E. , 2018/4438 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 372 ada 136 ve 137 parsel sayılı 6.984,10 ve 689,69 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar hakkında düzenlenen tutanaklar, aynı kuvvet ve mahiyette birden fazla tapu kaydı bulunması nedeniyle Kadastro Komisyonu tarafından 3402 sayılı Yasa’nın 10.maddesi gereğince re"sen Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda dava konusu 372 ada 136 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen krokide (A) harfi ile gösterilen 272,00 metrekarelik kısmının ... adına, (B) harfi ile gösterilen 915,00 metrekarelik kısmının ... adına, (C) harfi ile gösterilen 433,00 metrekarelik kısmının ... adına, (D) harfi ile gösterilen 283,00 metrekarelik kısmının ... adına, (E) harfi ile gösterilen 868,00 metrekarelik kısmının ... adına, (F) harfi ile gösterilen 445,00 metrekarelik kısmının ... adına, (G) harfi ile gösterilen 701,00 metrekarelik kısmının ... adına, (H) harfi ile gösterilen 372,00 metrekarelik kısmının ... adına, (I) harfi ile gösterilen 512,00 metrekarelik kısmının ... adına, (J) harfi ile gösterilen 529,00 metrekarelik kısmının ... adına, (K) harfi ile gösterilen 618,00 metrekarelik kısmının ... adına, (L) harfi ile gösterilen 577,00 metrekarelik kısmının ... adına, (M) harfi ile gösterilen 459,00 metrekarelik kısmının ... adına tapuya tesciline, dava konusu 372 ada 137 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen krokide (N) harfi ile gösterilen 609,00 metrekarelik kısmının ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ile ... tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 10. maddesi uyarınca, kadastro komisyonu, kendisine intikal eden itirazlı tutanakları, intikal tarihinden itibaren en geç bir ay içinde veya gerekçe göstermek suretiyle kadastro ekibinin çalışma alanındaki faaliyetleri sona erinceye kadar incelemek zorundadır. Aynı kuvvet ve mahiyetteki belgelerin uygulanması neticesinde bir sonuca varılamayan veya çözümü kanunlarla mahkemelerin takdirine bırakılan konular, kadastro komisyonu tarafından tutanak ve ekleri ile birlikte Kadastro Mahkemesine devredilir. Aynı Yasa"nın 30/2. maddesi uyarınca, kadastro mahkemesi, malik hanesi açık bırakılan bu taşınmazlar hakkında re"sen araştırma ilkeleri çerçevesinde yargılama yaparak gerçek hak sahiplerini bulmak ve bu doğrultuda karar vermek zorundadır. Somut olayda; çekişmeli taşınmazların tutanak ve ekleri, aynı kuvvet ve mahiyetteki birden fazla tapu kaydının kapsamında bulunduklarından söz edilerek 3402 sayılı Yasa’nın 10.maddesi uyarınca komisyon tarafından kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Ne var ki, kadastro hakimi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 10. maddesi uyarınca kadastro mahkemesine aktarılan tutanaklar için dava dosyası açıp, 11.maddede açıklandığı şekilde askı ilanı yaptırmak ve ilan süresi bittikten sonra duruşmaya başlamak zorundadır. Mahkemece belirtilen şekilde askı ilanı yaptırıldığına dair dosyada bir kayıt bulunamamıştır. Askı ilanı yapılmadan davaya bakılması isabetsiz olduğu gibi, aktarılan kadastro tutanaklarında belirtilen tapu kayıtlarının tüm malikleri, tutanakların edinme sebebi kısmında isimleri belirtilen zilyetler ve muhtesat sahipleri ile ölmüşlerse mirasçıları davaya dahil edilip duruşma gün ve saatinden yöntemince haberdar edilmeden yokluklarında karar verilmesi de isabetsizdir.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 11.maddesinde açıklandığı şekilde askı ilanları yaptırılarak buna ilişkin askı ilan tutanakları dosya arasına konulmalı, dava konusu taşınmazların kadastro tespitlerine esas tapu kayıtları ilk tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ve varsa haritalarıyla birlikte getirtilmeli, tapu kayıt malikleri, tespit tutanağının edinme sebebi kısmında isimleri belirtilen zilyetler ve muhtesat sahipleri ile bunlardan ölü olanların mirasçıları yöntemine uygun şekilde davaya dahil edilerek duruşma gün ve saatinden haberdar edilmeli, bu yolla taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların bildirecekleri tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olduğu gibi, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297.maddesine göre, tarafların ve davaya katılanların kimlikleri, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerinin karar başlığında gösterilmesi zorunlu olduğu halde, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’un isim ve adreslerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesine aykırı şekilde gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara ayrı ayrı iadesine,
29.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.