14. Hukuk Dairesi 2020/3680 E. , 2021/1737 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01/07/2008 gününde verilen dilekçe ile kadastral parselin ihyası talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24/10/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazinle vekili, davalılar ... ve davalı ... Belediyesi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan çekişmeli taşınmazın Hazine adına tescili, mümkün olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir.
Davacı vekili; davalı ... tarafından yapılan imar uygulaması sırasında dava konusu 114 m2"lik taşınmazın, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu halde Hazine adına sicil kaydı oluşturulmadan, üzerinde 5416 ada 1 sayılı imar parselinin meydana getirildiğini, sonraki imar uygulaması ile de çekişmeli bölümün park alanına terkedildiğini, ancak dayanak imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek, 114 m2"lik bölümün tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili, mümkün olmadığı takdirde bedel istekli eldeki davayı açmıştır.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen ilk kararın, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesi"nin 27.12.2012 tarihli, 2012/9619 Esas, 15963 Karar sayılı ilamıyla "...imar işlemlerinin idari yargı yerinde görülüp kesinleşen davalar ile iptal edildiği ve sicilin dayanağı kalmadığı gözetilerek eski hale ihya isteğinin kabulü ile çekişmeli yerin kadastro harici bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir..." şeklindeki gerekçeyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davalı ..."ne yönelik davanın husumet nedeniyle reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kabulüne dair verilen ikinci kararın davacı vekili, davalılar ... ve ... vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 08.02.2017 tarih, 2015/3667 E.- 2017/846 K. sayılı kararı ile ‘’... Seyhan Belediye Başkanlığı hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekirken; anılan Belediyeye yönelik davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, halefiyet ilkesi gereği ..."nin işleminden Çukurova Belediyesinin sorumlu olduğu gözetilerek; harç, yargılama gideri ve bu giderlerden sayılan vekalet ücretinden Adana Büyükşehir Belediyesi ile Çukurova Belediyesinin birlikte sorumlu tutulmaları gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin sadece davalı ... Belediyesine yüklenmesi de doğru görülmemiş...’’ gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir
Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı Hazine vekili, davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi vekili ile davalı ... Belediyesi vekili temyiz etmiştir.
20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesine yeni bir fıkra eklenmiştir.
Eklenen bu hükme göre, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi kapsamında yapılmış imar uygulamalarının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla iptal edilmesi nedeniyle; davaya konu parselin imar planı kararları ile umumi ve kamu hizmetlerine ayrılan alanlara denk gelmesi veya iptal edilen uygulama ile tahsis ve tescil edilmiş parsellerde hak sahiplerince yapı yapılmış olması ve benzeri hukuki veya fiili imkânsızlıklar nedeniyle geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceğinin parselasyon planlarını onaylamaya yetkili idarelerin onay merciince tespiti halinde, öncelikle davaya konu parselin hak sahiplerinin muvafakati alınmak kaydıyla uygulama sahası içerisinde idarece uygun bir yer tahsis edileceği veya anlaşma olmaması halinde davacı hak sahibinin kök parseldeki yeri dikkate alınarak uygulamadaki düzenleme ortaklık payı kesintisi düşüldükten sonraki taşınmazın rayiç bedeli üzerinden değerinin ödeneceği belirtilmiştir.
3194 sayılı Yasaya eklenen bu hüküm uyarınca dava konusu uyuşmazlığın idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiğinden, Yasa değişikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Hazine vekili, davalılar Adana Büyükşehir Belediye vekili ile davalı ... Belediyesinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.03.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.