Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/2901 Esas 2018/4877 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2901
Karar No: 2018/4877

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/2901 Esas 2018/4877 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/2901 E.  ,  2018/4877 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kat malikinin ödemediği aidat ve müşterek giderlerden kaynaklanan borcu nedeniyle ... 5. İcra Müdürlüğü"nün 2014/3360 E. sayılı ile başlattıkları ilamsız icra takibine davalı borçlu tarafından işlemiş faiz ile icra giderleri ve avukatlık ücreti yönünden itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu beyanla davalı borçlunun icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına, itirazında haksız bulunduğundan %...den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece davacının sübut bulan davasının kabulüne, davalı borçlunun icra takibine itirazının iptaline, ... 5. İcra Müdürlüğünün 2014/3360 E. sayılı icra takibinin aynen devamına, karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu uyuşmazlık itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Somut olayda davalı borçlu ... 5. İcra Müdürlüğünde aleyhine yapılan takibe 623,41.-TL tutarındaki işlemiş faiz ile aylık temerrüt faizi ve bu alacak kalemlerine isabet eden icra gideri ve avukatlık ücreti yönünden itiraz etmiştir.
    Hükmün neler içermesi gerektiği HMK’nın 297. maddesinde tek tek sayılarak ayrıntılı biçimde gösterilmiştir. Buna göre, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu açıklama ışığında Mahkemece hüküm fıkrasında itirazın iptaline karar verilen miktarı açıkça yazılmadan infazda tereddüt yaratacak şekilde takibin devamına şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Kabule göre de; davalı tarafça faiz yönünden takibe itiraz edildiği gözönüne alındığında, faiz alacağının, asıl alacak gibi değerlendirilerek, icra inkar tazminatı ödenmesine hükmedilmesi usûl ve kanuna aykırıdır. Zira dava, itirazın iptaline ilişkin olup icra takibindeki asıl alacağa itiraz bulunmamaktadır. Bu durumda; takipteki asıl alacak miktarı ve itiraz edilen faiz kısmı belirtilerek, asıl alacağa itiraz olmadığı için faiz alacağı üzerinden icra inkar tazminatı verilemeyeceğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine .../06/2018 günü oybirliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.