4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/1522 Karar No: 2015/3524 Karar Tarihi: 23.03.2015
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/1522 Esas 2015/3524 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/1522 E. , 2015/3524 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 09/10/2014 NUMARASI : 2014/419 Değişik İş-2014/419
Davacı P.. A.. vekili Avukat Osman tarafından, davalı H.. Ç.. aleyhine 02/10/2014 gününde verilen dilekçe ile ihtiyati haciz istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; talebin reddine dair verilen 09/10/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Mahkemece, talebin reddine karar verilmiş; hüküm, ihtiyati haciz isteyen davacı tarafından temyiz edilmiştir. İcra İflas Yasası"nın 257/1. maddesi gereğince, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İhtiyati haciz talebinin, davalının Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden alınmış gibi gözüken sahte diploma ile görevde yükselme sınavına girdiği, sınavı da kazanarak haksız yere fazladan maaş aldığı, üniversite tarafından yazılan cevabi yazıda davalının fakülteden mezuniyetinin bulunmadığı, belgenin montaj nitelikte olduğunun belirtildiği, davalının 01/09/2014 tarihli dilekçesinde pişman olduğunu belirtip eylemi ikrar ettiği, hakkında 23/07/2014 tarihinde suç duyurusunda bulunularak soruşturma başlatıldığı iddialarına dayanmaktadır. Zarar; haksız eylemden kaynaklandığından tazminat, haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Yukarıda belirtilen iddialar ve tüm dosya kapsamındaki belgeler dikkate alındığında davacının maddi zararlarının olabileceği kuvvetle muhtemeldir. Alacağın kesin olarak kanıtlanması gerekmez. Davacının alacağı rehinle de temin edilmediğine göre borçlunun elinde veya üçüncü kişilerde bulunan taşınır ve taşınmaz malları ile alacak ve diğer haklarından uygun miktarının ihtiyaten haczine karar verilmesi gerekir. Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davacının ihtiyati haciz isteminin uygun miktarda kabulü yönünde karar verilmesi gerekirken istemin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.