Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; kurumlarına ait Çocuk Yuvası Müdürlüğünün su ihtiyacını, bahçede bulunan su kuyusundan karşıladıklarını, M.. B..nın iş bu kuyudan su kullanımı nedeniyle su faturası düzenlediğini, faturayı ödediklerini, kuyu suyu kullanım bedeli olarak tahsil edilen bedelin hukuka aykırı olduğunu, haksız olarak tahsil edilen 14.163,07 TL kuyu suyu kullanım bedelinin işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; davacının aldığı hizmetler karşılığında söz konusu bedeli ödediğini, davacı kurumun alt yapı hizmetlerinden de faydalandığını, ayrıca yapmış olduğu ödemelere ihtirazi kayıt düşmeden ödediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; alınan rapora göre, davacı kurumun içme suyunu bahçesinde bulunan kuyu suyundan karşıladığını, kuyunun .. tarafından yaptırılıp, belediyenin hiçbir fiziki alt yapısını kullanmadığını, Hukuk Genel Kurulu"nun 2008/4-321 Esas, 2008/303 Karar sayılı ilâmına görede; kendi taşınmazından su çıkararak kullanan kişiden su bedeli alınamayacağını, davacının davalı Beldiyenin altyapı hizmetlerinden de faydalanmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Somut uyuşmazlık açısından; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Dairenin istikrar kazanmış uygulaması; “kendi taşınmazından su çıkararak (kuyu, artezyen vs.) ihtiyacı için kullanan kişi ve kurumdan bu su için su bedeli alınamaz ancak taşınmazdan çıkarılan su kullanılarak atık su (kirli su) üretilip bu kirli suda, Belediyenin bakım ve gözetiminde olan kanalizasyon tesisi ile uzaklaştırılıyorsa bu durumda Belediyece atık su bedeli tahakkuk ettirilebilir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden ve mahallinde yapılan keşifte de davacının davalıya ait altyapı tesislerinden (kanalizasyon) faydalandığı yönünde bir bulguda tespit edilmediğinden, davalı Belediyenin davacıdan su ve atıksu bedeli adı altında bir bedel talep edemeyeceği açıktır. Bu itibarla; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanunî gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalının yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 10.03.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.