Hukuk Genel Kurulu 2014/64 E. , 2015/1485 K.- ZİLYETLİĞE DAYALI ELATMANIN ÖNLENMESİ İSTEMİ
- DİRENME KARARI
- BOZMADAN SONRA YENİ DELİLE DAYALI HÜKÜM KURULMASI
- TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 683
- TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 974
- HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 243
- HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 244
- HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Geçici Madde 3
- YARGI HİZMETLERİNİN HIZLANDIRILMASI AMACIYLA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN (6217) Madde 30
- HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) (1086) Madde 429
"İçtihat Metni"Taraflar arasındaki “elatmanın önlenmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Zonguldak 2.Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 10.05.2012 gün ve 2011/790 E.- 2012/367 K. sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 28.05.2013 gün ve 2012/11012 E.-2013/8057 K. sayılı ilamı ile;
(...Davacı, dava konusu taşınmazı 2007 yılında haricen düzenlenen senetle davalıdan 5000 TL bedel karşılığında satın aldığını, ne var ki, davalının, bu yeri kendisine teslim etmediğini, dava dışı başka bir şahsa sattığını açıklayarak elatmanın önlenmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davacının 10.05.2012 tarihli yargılama oturumundaki açıklamaları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; davalıdan Hazine"ye ait yerin zilyetliğini devraldığı, iddiasını herhangi bir belgeyle ispat edemediği, çekişmeli yerin tapulu olduğu, tapulu yerin zilyetliğinin devir ve teslim edilmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere ve kural olarak, tapulu taşınmazlarda kayıt maliki veya mirasçılarının 4721 sayılı TMK"nun 683.maddesi uyarınca işgalci aleyhine her zaman elatmanın önlenmesi davacı açması mümkündür.
4721 sayılı TMK"nun 974. ve devamı maddeleri gereğince tapusuz veya 3. bir kişi adına tapulu olan bir taşınmaz üzerinde üstün zilyetliğin kimde olduğu konusunda taraflar arasında zilyetliğin korunması davasının görülmesi de olanaklıdır.
Somut olayda, Hazine"ye ait olduğu yerel mahkemece kabul edilen; ancak, bununla ilgili bir kayıt ya da belge sunulmayan taşınmazdaki üstün zilyetliğin kimde olduğu hususunun araştırılması gerekir. Bunun için, taraflara varsa tüm delillerini bildirmeleri için süre ve imkan tanınması, tanık deliline dayanılması durumunda tanıkların 6100 sayılı HMK"nun 243 ve 244. maddeleri (HUMK"nun 258 ve 259. maddeleri) hükmü uyarınca keşif yerinde hazır bulunmak üzere davetiye ile çağırılmak suretiyle mümkün olduğunca taşınmaz başında yapılacak keşifte dinlenilmeleri, üstün zilyetliğin kimde olduğunun kendilerinden ayrıntılı olarak sorulup belirlenmesi, beyanları arasında aykırılık çıktığı taktirde usulüne uygun olarak çelişkinin giderilmesine çalışılması, ondan sonra uyuşmazlık hakkında hüküm kurulması gerekmektedir. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar üzerinde gereği gibi durulmadan yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir…)
gerekçesiyle oybirliği ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava 4721 Sayılı TMK"nın 974. ve devamı maddeleri gereğince zilyetliğe dayalı elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir
Davacı; Kilimli Beldesi Olukbaşı Balıkhane Koruma Caddesi yolu üzerinde bulunan tapusuz 400m2 yüzölçümlü taşınmazı 2007 yılında satış senedi ile davalıya 5000TL satış bedeli ödeyerek satın aldığını, davalının dava konusu taşınmazı kendisine teslim etmediğini, davalının dava konusu taşınmazı dava dışı Mustafa Kanberoğlu"na 15.000TL bedel ile sattığını belirterek davalının elatmasının önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının iddialarını kabul etmediğini, davacı tarafından takip edilmeyen davanın düşürülmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar,davacının temyizi üzerine; Özel Dairece yukarda başlık bölümünde metni aynen yazılı olan karar ile bozulmuştur.
Yerel mahkemece, direnme yönünde karar verilmeden önce, çekişme konusu taşınmazın tapu kaydı 04.10.2013 tarihli müzekkere ile tapu müdürlüğünden getirtilmiş ve önceki gerekçeler genişletilerek direnme kararı verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, direnme olarak adlandırılan kararın gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; dolayısıyla, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılıp, değerlendirilmiştir.
Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir. (6217 sayılı Kanun"un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 429. maddesi 1086 sayılı HUMK. m.429).
Eş söyleyişle; mahkemenin ilk kararının gerekçesinde dayandığı maddi olgunun dışında yeni bir delile, yeni bir maddi olguya dayanması ve gerekçesini de bu yeni maddi olgu yönünde değiştirerek karar vermiş olması halinde, usulünce verilmiş bir direnme kararının varlığından söz edilemez.
Somut olayda; yerel mahkemece, ilk kararda direnildiği belirtilmiş ise de; bozmaya konu önceki kararın gerekçeleri yanında, Özel Daire bozma ilamından sonra tapu müdürlüğünden dava konusu taşınmazın tapu kaydı getirtilerek toplanan bu delil de hükme gerekçe yapılarak karar verilmiştir.
Bu durumda, temyize konu karar gerçekte 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429/3.maddesi anlamında direnme kararı niteliğinde olmayıp, tapu kaydına diğer bir ifade ile yeni delile dayalı yeni bir hüküm niteliğindedir.
Hal böyle olunca; kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.
Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
S O N U Ç : Yukarıda gösterilen nedenlerle davacının yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 8.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 03.06.2015 gününde oyçokluğu ile karar verildi.