Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2017/187
Karar No: 2017/274

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2017/187 Esas 2017/274 Karar Sayılı İlamı

                    T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

         HUKUK BÖLÜMÜ

          ESAS NO      : 2017/187

          KARAR NO  : 2017/274

          KARAR TR   : 08.05.2017

ÖZET: Davacı şirkete ait olup, sahil şeridinde bulunan otelin deniz kenarındaki kısmının davalı idarelerce doldurulması nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen maddi zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan davanın İDARİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

                                                          

K  A  R  A  R

 

            Davacı             : Y.Oteli Turizm Yatırımları Sanayi ve Ticaret A.Ş.

Vekili              : Av. O.Ö.

Davalıar          :       İdari Yargıda

                           1- Alaplı Belediye Başkanlığı

            Vekili              : Av. A.C.

                                      2- Alaplı Kaymakamlığı

Vekili              : Av. M.G.

                                Adli Yargıda

                                     1- Alaplı Belediye Başkanlığı

                                     2- Alaplı Kaymakamlığı

                                     3- İçişleri Bakanlığı

Vekili              : Av. Ç.Y.

 

O L A Y         : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 16/07/2004 tarihinde açtığı ve turizm işletme belgesine haiz üç yıldızlı bir otelin sahibi ve işletmecisi olduğunu, otelin denize sıfır ve civarında Ereğli dahil turizme hizmet verecek tek tesis olarak çalışmaya başladığını; 15/06/2005 tarihinde Alaplı Belediyesi"nin yasalara aykırı olarak sahili doldurmaya başladığını, davacının bu kanunsuz eyleme karşı ilgili yerlere başvurarak durdurma kararı talep ettiğini, Zonguldak İI Çevre Müdürlüğü"nün 20/07/2005 tarih ve 1932 sayılı yazısıyla, 15/07/2005 tarih ve 1884 sayılı Valiliğin gerekli işlemler tamamlanıncaya kadar durdurma kararı verdiğini, bu kararı Alaplı Kaymakamlığı"na bildirdiklerini, bütün uğraşlara rağmen Belediyenin bu girişimi durdurmadığını, Kaymakamlığın Valiliğin emrini uygulamadığını, çevre düzeni plan değişikliği yapılmadan sahilin doldurulduğunu, yasal süreler geçmesine karşın davalıların herhangi bir işlem yapmadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 200.000,00 YTL nin olay tarihinden itibaren faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istemiyle idari yargıda dava açmıştır.

ZONGULDAK İDARE MAHKEMESİ: 5.12.2007 gün ve E:2006/1623, K:2007/1909 sayı ile, davacı şirketin otelinin de bulunduğu sahil şeridine dolgu işlemi yapıldığı sabit olmakla beraber söz konusu dolgu işlemlerinin herhangi bir plan, proje, karar neticesinde gerçekleştirilmediği, davalı belediyenin hiçbir karar almaksızın davacı şirketin otelinin de önünde bulunduğu sahil şeridinde doldurma işlemlerine başladığı, mahkemelerince yapılan ara kararlar neticesinde davalı idare tarafından doldurma işleminin dayanağı olabilecek ve davalı idareyi harekete geçirmeyi haklı kılacak herhangi bir hukuki işlem gösterilemediği, davalı belediye işleminin haksız fiil ve hukuk dışı eylem yani fiili yol kapsamında olduğu, bu haliyle uyuşmazlığın çözümünün kamu hukuku kurallarıyla idari yargı mercilerince değil, özel hukuk çerçevesinde adli yargı mercilerince çözümlenebileceğinin açık olduğu gerekçesiyle,  2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 15/1-a maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili, aynı istemle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesi: 19.9.2013 gün ve E:2008/321, K:2013/263 sayı ile, davalı Alaplı Belediye Başkanlığı"nın gerekli yasal prosedürleri yerine getirmeden dava konusu alanda yapmış olduğu dolgu sebebiyle davacı Y.Oteli Turizm Yatırımları Sanayi ve Tic. AŞ."nin 168.000,00 TL ticari değer kaybının olduğu açık, anlaşılır, denetime elverişli ve bilimsel verilere uygun bilirkişi raporlarından anlaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermiş ve 03/04/2012 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda belirlenen 168.000,00 TL"nin olay tarihi olan 15/06/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Alaplı Belediye Başkanlığı"ndan alınarak davacıya verilmesine, dava konusu olayda sadece davalı Alaplı Belediye Başkanlığı"nın kusurlu olduğu 21/07/2011 havale tarihli bilirkişi kurulu raporundan anlaşıldığından diğer davalılar Alaplı Kaymakamlığı ve İçişleri Bakanlığı aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermiş, bu karar davacı ve davalı idareler vekillerince temyiz edilmiştir.

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi: 29.4.2015 gün ve E:2015/2876, K:2015/9525 sayı ile, dosya kapsamına göre dava konusu taşınmazın otel olarak işletildiği, davalı belediye tarafından işbu dava tarihinden önce Y.Otelinin cephesinin de bulunduğu kıyı şeridine rekreasyon alanı olarak dolgu yapıldığı, dava tarihinden önce 12.05.2008 tarihinde 1/1000 ölçekli Alaplı Kıyı düzenlemesine ait dolgu imar planının yapıldığının anlaşıldığı; bu itibarla davanın idari yargıda tam yargı davası olarak görülmesi gerektiği anlaşıldığından yargı yolu bakımından dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmeden davanın kabulüne karar verilmesinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulmasına karar vermiştir.

ALAPLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 8.10.2015 gün ve E:2015/351, K:2015/439 sayı ile, bozma kararına uyarak, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili idari ve adli yargı yerlerince verilmiş olan görevsizlik kararları nedeniyle oluştuğunu ileri sürdüğü olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle başvuruda bulunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Ahmet Tevfik ERGİNBAY, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN ve Birgül KURT’un katılımlarıyla yapılan 08.05.2017 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; idari ve adli yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa"nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari ve adli yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava,  davacı şirkete ait olup, Zonguldak İli, Alaplı İlçesi, deniz sahilinde bulunan otelin deniz kenarındaki kısmının yasalara aykırı olarak doldurulması suretiyle uğranıldığı ileri sürülen 200.000,00.-YTL zararın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı idarelerden müştereken ve müteselsilen tazmini istemiyle açılmıştır.

3621 sayılı Kıyı Kanununun “ Doldurma ve Kurutma Yoluyla Arazi Kazanma ve Bu Araziler Üzerinde Yapılabilecek Yapılar” başlıklı 7.maddesinde “Kamu yararının gerektirdiği hallerde, uygulama imar planı kararı ile deniz, göl ve akarsularda ekolojik özellikler dikkate alınarak doldurma ve kurutma suretiyle arazi elde edilebilir.

Bu gibi yerlerde doldurma veya kurutmayı yapacak ilgili idarenin valiliğe iletilen teklifi, valilik görüşü ile birlikte Bayındırlık ve İskan Bakanlığına gönderilir. Bakanlık, konusuna göre ilgili kuruluşların görüşünü de almak suretiyle teklifi inceler. Uygun bulunması halinde ilgili idare tarafından uygulama imar planı hazırlanır. Bu yerler için yapılacak planlar hakkında İmar Kanunu hükümleri uygulanır. Ancak, bu planlar Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında kalan alanlardaki planlar ise, anılan Kanunun 7 nci maddesine göre tasdik edilir. Doldurma ve kurutma işlemleri yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre yapılır. Bu araziler Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır, özel mülkiyet konusu olamaz.

Bu alanlar üzerinde 6 ncı maddede belirtilen yapılar ile yol, açık otopark, park, yeşil alan ve çocuk bahçeleri gibi teknik ve sosyal altyapı alanları düzenlenebilir…” hükmüne;

3194 sayılı İmar Kanununun “Planların Hazırlanması ve Yürürlüğe Konulması” başlıklı 8.maddesinde ise “Planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında aşağıda belirtilen esaslara uyulur.

a) Bölge planları; sosyo - ekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyelini, sektörel hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzere hazırlanacak bölge planlarını, gerekli gördüğü hallerde Devlet Planlama Teşkilatı yapar veya yaptırır.

b) İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. (Yeniden düzenleme dördüncü cümle: 12/7/2013-6495/73 md.) Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir.Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.

Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar valilik veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır. Valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe girer.  (Yeniden düzenleme üçüncü cümle: 12/7/2013-6495/73 md.)  Onay tarihinden itibaren valilikçe tespit edilen ilan yerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. İtirazlar valiliğe yapılır, valilik itirazları ve planları onbeş gün içerisinde inceleyerek kesin karara bağlar.

Onaylanmış planlarda yapılacak değişiklikler de yukarıdaki usullere tabidir.

Kesinleşen imar planlarının bir kopyası, Bakanlığa gönderilir.

İmar planları alenidir. Bu aleniyeti sağlamak ilgili idarelerin görevidir. Belediye Başkanlığı ve mülki amirlikler, imar planının tamamını veya bir kısmını kopyalar veya kitapçıklar haline getirip çoğaltarak tespit edilecek ücret karşılığında isteyenlere verir.

c) (Ek: 3/7/2005 - 5403/25 md.) Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere plânlanamaz.

ç) (Ek: 12/7/2013-6495/73 md.) Bakanlıkça belirlenen tanımlar ve esaslara göre hazırlanıp onaylanan halihazır haritalar, plan, plan değişikliği ve revizyonları, parselasyon planları, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgeleri ile imar mevzuatına konu edilen diğer coğrafi veri ve bilgilerin, ilgili idareler ile kurum ve kuruluşlarca; Bakanlar Kurulunca belirlenen usul ve esaslara uygun şekilde ve sayısal olarak; üretilmesi, elektronik ortamda ilan edilmesi, Bakanlıkça tesis edilecek elektronik ortam üzerinden paylaşılması, arşivlenmesi ve güncellenmesi zorunludur. Yapı ruhsatına ilişkin işlemlerde bu veriler esas alınır.

d) (Ek: 12/7/2013-6495/73 md.) Arazi kullanımı ve yapılaşmada sadece mekânsal strateji planları, çevre düzeni planları ve imar planları kararlarına uyulur. (Mülga ikinci cümle: 27/3/2015-6637/23 md.) (…) Alt kademe planların, üst kademe planların kesinleştiği tarihten itibaren en geç bir yıl içinde ilgili idarece üst kademe planlara uygun hale getirilmesi zorunludur. Aksi halde, üst kademe planları onaylayan kurum ve kuruluşlar alt kademe planları en geç altı ay içinde uygun hale getirir ve resen onaylar. Bu süre içinde ruhsat işlemleri, yürürlükte olan uygulama imar planına göre gerçekleştirilir. Bu bent uyarınca yapılacak işlemlerde bu maddenin (c) bendi hükümlerine uyulur.

e) (Ek: 12/7/2013-6495/73 md.) Kamu kurum ve kuruluşları veya plan müellifleri; ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından plana ilişkin görüşlerini alır. Kurum ve kuruluşlar, görüşlerini en geç otuz gün içerisinde bildirmek zorundadır. Görüş bildirilmesi için etüt ve analiz gibi uzun süreli çalışma yapılması gereken hallerde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının talebi üzerine otuz günü geçmemek üzere ilave süre verilir. Bu süre içerisinde görüş bildirilmediği takdirde plan hakkında olumsuz bir görüşün bulunmadığı kabul edilir.

f) (Ek: 12/7/2013-6495/73 md.) Kentsel asgari standartlar, Bakanlıkça belirlenen esaslar doğrultusunda çevre düzeni planı ile belirlenebilir. Uygulamaya ilişkin kararlar, yörenin koşulları, parselin bulunduğu bölgenin genel özellikleri, yapının niteliği ve ihtiyacı, erişilebilirlik, sürdürülebilirlik, çevreye etkisi dikkate alınarak ve ölçüleri verilerek Bakanlıkça belirlenen esaslara göre uygulama imar planında belirlenir.

g) (Ek: 12/7/2013-6495/73 md.) Bakanlık; ilgili idareler, kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılan mekansal planlamaya, harita ve parselasyona, etüt ve projelendirmeye, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni düzenlemeye, enerji kimlik belgesi hazırlanmasına ilişkin iş ve işlemler ile yapı malzemelerini; denetlemeye, aykırılıklar hakkında işlem tesis etmeye, aykırılıkları gidererek mevzuata uygun hale getirmeye yönelik değişiklik yapmaya ve onaylamaya, yapı tatil tutanağı tanzim etmeye, mühürlemeye, yıkım kararı almaya ve yıkımı gerçekleştirmeye, ilgililer hakkında idari yaptırım kararı vermeye yetkilidir. Bu görevlerden, yapı tatil tutanağı tanzim etmeye, mühürlemeye ve yıkım kararına ilişkin rapor düzenleme işi ile denetlemeye ilişkin görevler, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatında, denetçi belgesini haiz personel tarafından gerçekleştirilir. İlgililer Bakanlık denetçileri tarafından istenilen her türlü bilgi ve belgeyi, istenilen süre içerisinde vermek zorundadırlar. Bakanlık denetçilerinin seçimi, eğitimleri, görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esasları Bakanlıkça belirlenir.

ğ) (Ek: 12/7/2013-6495/73 md.) Büyükşehir belediyesi sınırının il sınırı olması nedeniyle mahalleye dönüşen, nüfusu 5.000’in altında kalan ve kırsal yerleşim özelliği devam eden yerlerdeki uygulamalar, büyükşehir belediye meclisince aksine bir karar alınmadıkça, uygulama imar planı yapılıncaya kadar 27 nci madde hükümlerine göre yürütülür. Kırsal alanlarda iş yeri açma ve çalışma izni; kadimden kalan veya yapıldığı tarihteki mevzuat kapsamında yola cephesi olmaksızın inşa edilen yapılar ile köy yerleşik alanlarda kalan yapılara kırsal yapı belgesine, yerleşik alan sınırı dışındaki diğer yapılara ise yapı kullanma izin belgesine göre verilir. Köylerde bulunan konutlarda, iş yeri açma ve çalışma izni alınarak ev pansiyonculuğu yapılabilir. Kamuya ait bir yaya veya taşıt yoluna cephe sağlanmadan yapı inşa edilemez, parsel oluşturulamaz. Yerleşme ve yapılaşma özellikleri, mimari doku ve karakteri, gelişme düzey ve potansiyeli açısından önem arz eden köylerde bu özellikleri korumak, geliştirmek ve yaşatmak amacıyla muhtarlık katılımı ile ilgili idarelerce köy tasarım rehberleri hazırlanabilir. Köy tasarım rehberleri ilgili idare meclisi kararı ile onaylanır ve uygulanır.

h) (Ek: 12/7/2013-6495/73 md.) Köylerde ve kırsal özellik gösteren diğer yerleşmelerde yapıların etüt ve projeleri ilgili idarenin veya Bakanlığın taşra teşkilatının mimar ve mühendisleri tarafından hazırlanabilir. Bakanlıkça; bu Kanun kapsamındaki yerleşmelere ilişkin enerji verimli, iklim duyarlı ve ekolojik özellikli plan ve projeler hazırlanabilir veya hazırlattırılabilir, bu nitelikli yapılar inşa edilebilir veya uzun vadeli kredilendirilmek suretiyle desteklenebilir.

ı) (Ek: 12/7/2013-6495/73 md.) Harita, plan, etüt ve projeler; idare ve ilgili kanunlarında açıkça belirtilen yetkili kuruluşlar dışında meslek odaları dahil başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulamaz, tutulması istenemez. Vize veya onay yaptırılmaması ve benzeri nedenlerle müellifler veya bunlara ait kuruluşların büro tescilleri iptal edilemez veya yenilenmesi hiçbir şekilde geciktirilemez. Müelliflerden bu hükmü ortadan kaldıracak şekilde taahhütname talep edilemez.

i) (Ek: 12/7/2013-6495/73 md.) İdarelerce onaylanmış; mevcut durumu gösteren halihazır haritalar, parselasyon planları ile teknik ve idari düzenlemeleri içeren bu Kanun kapsamındaki planların değişiklik ve revizyonlarında ilk müellifin görüşü veya izni aranmaz.

j) (Ek: 12/7/2013-6495/73 md.)  İlgili idareler, Bakanlıkça belirlenen esaslara göre mimari estetik komisyonu kurar. Komisyon, yapıların ve onaylı mimari projelerinin özgün fikir ifade edip etmediğine karar vermeye yetkilidir. Özgün fikir ifade etmeyenlerde yapılacak değişikliklerde ilk müellifin görüşü aranmaz. Özgün fikir ifade eden mimarlık eser ve projelerinde; (…)(1) eserin bütünlüğünü bozmadığına, estetik görünümünü değiştirmediğine, teknik, yönetsel amaçlar ve kullanım amacı nedeniyle zorunlu olduğuna karar verilen değişiklikler müellifinin izni alınmaksızın yapılabilir. Bu durumda ilk müellif tarafından talep edilebilecek telif ücreti; ilgili meslek odasınca belirlenen mimari proje asgari hizmet bedelinin, tamamlanan yapılarda yüzde yirmisini, inşaatı süren yapılarda yüzde on beşini geçemez…hükmüne yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, Zonguldak Valiliği İl Çevre ve Orman Müdürlüğünün 15.7.2005 gün ve 1884 sayılı yazısında; “İlimiz Alaplı ilçesi sınırları içerinde Alaplı Deresinin denize döküldüğü bölgede, Alaplı Orman İşletme Şefliği binasının ve Y. Otel binasının hemen arkasında yapılan dolgu çalışmalarının 04.07.2005 tarihinde Müdürlüğümüz personelince incelenmesi neticesinde:

-Söz konusu alanda yaklaşık 20.000 m2 lik dolgu işleminin yapılmış olduğu ve dolgu işlemine devam edildiği,

Alaplı Belediyesi yetkililerinden alınan bilgiler doğrultusunda;

-Aynı bölgeden Alaplı Balıkçı Barınağına kadar olan kıyı şeridinde yaklaşık 120.000 m2 lik dolgu yapılacağı,

-Alaplı deresi köprüsünün bulunduğu bölgeden Akçakoca İlçesi istikametine doğru kıyı şeridinde de yaklaşık 180.000 m2 lik dolgu yapılacağı,

-Yapılacak olan toplam 300.000 m2 lik dolgu sonucunda kazanılacak alanın tamamının rekreasyon amaçlı kullanılacağı tespit edilmiştir.

Tespiti yapılan söz konusu proje, 16.12.2003 tarih ve 25318 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ÇED Yönetmeliği hükümlerine tabi bir projedir. ÇED Yönetmeliğinin 19. maddesinde; “Bu yönetmelik kapsamındaki projelerde “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” ya da “ Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararı alınmadan yatırıma başlandığının tespit edilmesi durumunda, Valilik tarafından yatırım durdurulur. “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” ya da “"Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararı alınmadıkça durdurma kararı kaldırılmaz” hükmü yer almaktadır.

Ayrıca dolgu yapılması planlanan alan 1/25.000 ölçekli Karasu-Kurucaşile Kıyı Kesimi Çevre Düzeni Planı sınırları içerisinde kaldığından öncelikle Çevre Düzeni Planı değişikliğinin de yapılması gerekmektedir.

Hem ÇED Yönetmeliğinin 19. maddesi hem de Çevre Düzeni Planına aykırılık göstermesi açısından, gerekli işlemler tamamlanıncaya kadar bahse konu dolgu projesi faaliyetlerinin durdurulmasını Olur’larınıza arz ederim.” denildiği; bu yazının Alaplı Kaymakamlığına, Alaplı Orman İşletme Şefliğine, Alaplı Belediye Başkanlığına, İlçe Emniyet Müdürlüğüne gönderildiği; ilgili kurumlardan verilen cevaplarda ise, dolgu işleminin yapılmadığına dair  bilgi alındığı ayrıca dolgu işleminin durdurulduğuna dair yazının 23.08.2005 günü Zonguldak Valiliği İl Çevre ve Orman Müdürlüğüne gönderildiği; Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğünün 3.4.2008 günlü yazısında, hazırlanan 1/1000 ölçekli Alaplı Kıyı düzenlemesine yönelik dolgu imar planı tekniğinin 24.3.2008 gün ve 1758 sayılı Makam oluru uyarınca 3621 sayılı Kıyı Kanununun 7.maddesine göre onaylanmış olduğu, söz konusu planların ilgili idaresince, 3194 sayılı İmar Kanununun 8.maddesi kapsamında bir ay süreyle ilan edilmesi ve sonucunda Bakanlıklara bilgi verilmesi gerektiğinin bildirildiği; Zonguldak Valiliği İl Çevre ve Orman Müdürlüğünce 5.10.2005 gün ve 2005/14 Karar no ile “ Alaplı Kıyı Dolgu Alanı” projesine  “ Çevresel Etki Değerlendirilmesi Gerekli Değildir Kararı” verildiği; Adli yargı dosyası içerisinde bulunan 24.6.2010 tarihli Çevre Mühendisi Bilirkişisi raporunda, 7.7.2010 tarihli inşaat bilirkişisi raporunda ve 23.6.2010 tarihli Fen Bilirkişileri raporunda, Alaplı Belediyesi tarafından dolgu yapılan bir kısım olduğunun açıkça belirtildiği anlaşılmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinin değişik 1 numaralı bendinde:

“a) (Değişik : 8.6.2000-4577/5 md.) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

c) (Değişik: 18.12.1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar” idari dava türleri olarak sayılmıştır.

Kamu hizmetinin, yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin; kamu yararına uygun şekilde işletilip işletilmediğinin; hizmet kusuru ya da başka bir nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının yargısal denetiminin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2.maddesinde “idari dava türleri” arasında sayılan “idari işlem ve eylemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılacak tam yargı davası” kapsamında, idari yargı yerlerince yapılacağı açıktır.

Açıklanan nedenlerle, idari yargının görevli olduğu, Zonguldak İdare Mahkemesinin 5.12.2007 gün ve E:2006/1623, K:2007/1909 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç   : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Zonguldak İdare Mahkemesinin 5.12.2007 gün ve E:2006/1623, K:2007/1909 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ  KALDIRILMASINA, 08.05.2017 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Ahmet Tevfik

ERGİNBAY

 

 

Üye

Birgül

KURT

 

 

 

 

 

 

 

 

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi