Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1247
Karar No: 2019/4872
Karar Tarihi: 10.04.2019

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/1247 Esas 2019/4872 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, alkollü olarak araç kullanırken park halindeki bir kamyonete çarpmış ve yanında bulunan eşi ve arkadaşını yaralamıştır. Sanık, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan TCK'nın 179/3-2, 62, 50/1-a ve 52/2-4. maddeleri gereğince mahkum edilmiştir. Sanık, temyiz başvurusunda bulunmuştur. Dosya incelenerek hüküm onanmıştır. Ancak, muhalefet şerhi düşülmüştür ve ilk kararda sanığa verilen 25 günlük hapis cezasının tedbirlere çevrilmesi gerektiği savunulmuştur. İkinci verilen kararda sanığın 2 ay hapis cezasına çarptırıldığı ve bu cezanın TCK'nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirilerek 1 ay 20 güne düşürüldüğü ve bu cezanın günlüğü 20 TL'den 1.000 TL adli para cezasına çevrildiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri şunlardır: TCK'nın 179/3-2, 62, 50/1-a ve 52/2-4. maddeleri.
12. Ceza Dairesi         2019/1247 E.  ,  2019/4872 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
    Hüküm : TCK"nın 179/3-2, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkûmiyet

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 10/04/2019 tarihinde oyçokluğu karar verildi.

    MUHALEFET ŞERHİ:

    Olayımızda; sanığın 1.74 promil alkollü olarak kullandığı araçla park halindeki kamyona arkadan çarptığı, araç içinde bulunan eşi ve arkadaşının yaralandıkları ancak şikayetçi olmamaları nedeniyle trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek suçundan TCK’nın 179/3, 53. maddeleri gereğince cezalandırılması için kamu davası açıldığı izlenmiştir.
    Davayı inceleyen yerel mahkeme sanığın TCK’nın 179/3, 2, 62, 50/1-a, 52/2, 4. maddeleri gereğince neticeten (temel ceza 1 ay, TCK’ nın 62. maddesi gereğince 1/6 indirim 25 gün) 25 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir.
    Sanığın temyizi üzerine inceleme yapan Dairemiz 15.03.2016 tarih 2015/7048 esas 2016/4149 karar sayılı ilamında mahkemece verilen hükmü;
    1) 1.74 promil alkollü olarak araç sevk ve idare eden sanık hakkında temel ceza tayin edilirken asgari hadden uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2) Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 179/3, 2, 62. maddeleri gereğince tayin edilen 25 gün hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi,
    3) Sanık hakkında TCK’nın 53. maddesi tatbik edilirken Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayınlanan 08.10.2015 tarih 2014/140 esas 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
    Gerekçeleriyle bozmuş ve 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesinin ceza miktarı yönünden gözetilmesine hükmetmiştir.
    Bozma ilamına uyan mahkeme bu kez aynı cezayı verip Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına dair karar verdiği ancak bu kararında Cumhuriyet savcısının itirazı üzerine kaldırıldığı, yeniden yargılamaya başlayan mahkeme 14.11.2018 tarih 2018/552 esas 2018/804 sayılı kararıyla bu kez de sanığın TCK’nın 179/3, 2, 62, 50/1-a, 52/2, 3, 4. maddeleri gereğince neticeten (temel ceza 2 ay hapis, TCK’nın 62. maddesi gereğince 1 ay 20 gün hapis, TCK’nın 50/1-a, 52/2, 3, 4. maddeleri gereğince hapis cezasının günlüğü 20 TL"den 50 gün x 20 = 1.000 TL) 1.000 TL adli para cezasıyla tecziyesine hükmettiği, bu kararın da sanık tarafından temyizi üzerine inceleme yapan dairimiz 10.04.2019 tarihli kararıyla yerel mahkemece verilen kararı oy çokluğuyla onamıştır.
    Ancak; yerel mahkemece verilen ilk karar 25 günlük hapis cezasının sabıkasız olan sanık açısından TCK’nın 50/1-a. maddesindeki tedbirlerden birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gerekçesiyle bozulmuştur ve bu ceza miktarı sanık açısından kazanılmış hak oluşturmuştur. Mahkemenin yasal olarak yapması gereken bir işlemi yapmaması ve bu durumun temyize konu edilmesi halinde mahkeme cezayı arttırarak verse dahi artık kazanılmış hak 25 günlük hapis cezasının tedbirlerden birine çevrilmesidir.
    İkinci verilen kararda cezanın 2 ay olarak belirlenip TCK’nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirilerek 1 ay 20 gün hapis cezasına hükmedilmesi ve bununda günlüğü 20 TL"den 1.000 TL adli para cezasına tahvil edilmesinin sanığın lehine olduğu düşüncesiyle Dairemizin sayın çoğunluğu yerel mahkeme kararının onanması yönünde oy kullanmış ise de asıl olan, ilk kararda sonuç olarak verilen 25 günlük hapis cezasının yasal bir zorunluluk olarak tedbirlerden birine (paraya) çevrilmesi gerektiğidir. Aksi halde sanığın adli para cezasına ödememesi halinde hapse tahvil işleminde sanığın aleyhine bir durum oluşacağı da açıkça anlaşılmaktadır.
    Yerel mahkeme kararının adli para cezasının sanığın lehine olduğu gerekçesiyle onanması yerine sanığın kazanılmış hakkı olan 25 günlük hapis cezasının yasal zorunluluk olarak tedbire çevrildikten sonra belirlenen cezanın (tedbirin) 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi gereğince infazda gözetilmesine karar verilmesi gerekirken, TCK’nın 179/3, 2, 62, 50/1-a, 52/2, 3, 4 maddeleri gereğince neticeten (temel ceza 2 ay hapis, TCK’nın 62. maddesi gereğince 1 ay 20 gün hapis, TCK’nın 50/1-a, 52/2, 3, 4. maddeleri gereğince hapis cezasının günlüğü 20 TL"den 50 gün x 20 = 1.000 TL) adli para cezasının sanık lehine olduğu düşüncesiyle onama kararı verilmesi yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi