11. Hukuk Dairesi 2016/11771 E. , 2018/3811 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/05/2016 tarih ve 2014/331-2016/326 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait 3541 kasa birinci kalite, 853 kasa ikinci kalite ve 155 kasa bodur elmayı müvekkilinin velisi sıfatıyla babası ..."in davalıya ait ... Soğuk Hava deposuna teslim fişi ile teslim ettiğini, 1417 kasa birinci kalite ve 311 kasa ikinci kalite elmanın velisi tarafından geri alındığını, geriye kalan elmanın da taraflarına iadesi için yaptıkları sözlü başvuruların davalı tarafından geri çevrildiğini, teslim edilmeyen elma bedeli 43.736,00 TL tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, yaygın olan ticari örf ve adete göre soğuk hava deposuna ürün tesliminde ve ürünün çıkışında imzalı belge verilmesinin şart olmadığını, ürünlerin davacının velisi tarafından...."a satıldığını ve bu doğrultuda da müvekkiline verilen talimat uyarınca ürünlerin teslim edildiğini, bu nedenle müvekkili yedinde bir ürünün bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın depoda kalan 63 ton elma için.... ile görüşme yaptığını ancak anlaşamadıklarını beyan ettiği, tanık olarak dinlenen.... ise davacıdan elma satın aldığını beyan ettiği, tanık .... davacının babası ile...."ın konuştuklarını ve depo sorumlusuna sorduğunda elmaların satıldığını bir kaç gün sonra da elmaların paketlenerek depodan götürüldüğünü beyan ettiği, .... Ticaret ve Sanayi Odası yazısına göre genel olarak tüccar ile ürün sahibinin sözlü olarak anlaştıkları, çoğu zaman soğuk hava depocularına sözlü talimatın verildiği, yani örf ve adet gereği her zaman yazılı belge ile işlemlerin yapılmadığı, Ticaret Odası yazısı ile tanık beyanlarının birbiriyle örtüştüğü, bu durumda davacı tarafı iddiasını ispat edemediği ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir
Dava, saklama sözleşmesi uyarınca depoya teslim edilen malların saklayan tarafından eksik teslimi nedeniyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece,...Ticaret ve Sanayi Odasının 19/12/2013 havale tarihli yazısına istinaden yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir....Ticaret ve Sanayi Odasının 19/12/2013 havale tarihli yazısında depolara bırakılan malların sahipleri ile alıcıların anlaştığı, bu anlaşmalar üzerine mal sahiplerince verilen sözlü talimat doğrultusunda depo sahipleri tarafından malların alıcılara teslim edildiği ve teslime dair yazılı belge verilmesinin bir istisna olduğu, belge verilmemesinin gelenek haline geldiği belirtilmişse de bir örf ve adet kuralının doğması için maddi ve manevi unsurların bir arada gerçekleşmesi zorunludur. Maddi unsur, aynı tip olaylarda olaya katılanların benzer davranması ve bunun süreklilik arz etmesidir. Manevi unsur ise aynı tip olaylarda olaya katılanların benzer davranması konusunda ortak bir kanaatin olmasıdır. Dosya kapsamından davalı tarafça giriş ve çıkışlarda imzalı belge tanzim edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda sözlü talimat ile teslim yapıldığına dair bir örf adet kuralı olduğunun kabulü yerinde değildir. Somut uyuşmazlıkta davacı taraf 4548 kasa elmayı davalı tarafa teslim ettiğini, 2821 kasa elmanın kendisine iade edilmediğini ileri sürmüş ve buna dair davalı tarafça imzalı giriş ve çıkış fişlerini ibraz etmiştir. Davalı taraf ise elmaların davacının belirttiği kişilere teslim edildiğini savunmuştur. Mahkemece bu durumda ispat yükünün davalı tarafta olduğunun kabulü ile davalının, davacı tarafın belirttiği kişilere teslim yapıldığı hususunu ispat etmesi gerektiği ve bu ispatın da 6100 sayılı HMK"nın 201. maddesi uyarınca tanıkla olamayacağı nazara alınarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 22/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.