Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17490
Karar No: 2016/8235
Karar Tarihi: 04.05.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/17490 Esas 2016/8235 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı şirketin satışa çıkardığı 5 adet ofis barakasını satın aldığını, ancak davalı şirket tarafından satın alınan bedelin geri ödendiğini belirterek, barakaların müvekkiline teslimini talep etmiştir. Davacı ayrıca, sözleşme konusu barakaların üçüncü kişiye satıldığını belirterek, uğranılan maddi zararın davalı şirketten tahsil edilmesini talep etmiştir. Mahkeme ise, davalının sözleşme konusu barakaları üçüncü kişiye devrettiğini, bu nedenle davalı şirketin sözleşmeye aykırı davrandığını kabul etmiştir. Ancak, davacı tarafın ihtiyati tedbir ve icra dosyasındaki masrafları gibi diğer taleplerinin bu davayla ilgisi olmadığı gerekçesiyle, bu talepleri reddetmiştir. Kararda, satış sözleşmesinde cezai şart öngörülmediği ve davanın ıslah edilmediği belirtilmiştir. Sonuç olarak, mahkeme kararı davalı yararına bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- Türk Borçlar Kanunu, Madde 117: Sözleşmeye aykırı davranan taraf, diğer tarafın uğradığı zararları tazmin etmekle yükümlüdür.
- Türk Borçlar
19. Hukuk Dairesi         2015/17490 E.  ,  2016/8235 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalı şirketin pazarlık usulüyle satışa çıkardığı 5 adet ofis barakasının müvekkilince satın alındığını, davalı şirket tarafından ödenen satış bedelinin müvekkiline iade edildiğini, davalının sözleşme konusu malları üçüncü kişiye satışının önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı alındığını belirterek, sözleşme konusu 5 adet barakanın müvekkiline teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davacı vekili, 23/01/2014 tarihli dilekçesi ile, davalı şirketin sözleşme konusu barakaları üçüncü kişiye sattığı bu nedenle uğranılan maddi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, sözleşme konusu barakaların dava tarihinden önce dava dışı ... İnş.Ltd.Şti.ne satıldığını bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacı tarafın taleplerinin hukuki dayanağının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, taraflarca sözleşme ilişkisi kurulduktan sonra davalının sözleşme konusu barakaları dava dışı üçüncü şahsa devretmek suretiyle akde aykırı davrandığı, dava konusu barakaların devri üzerine davacı yanca davaya tazminat davası olarak devam edildiği, davacı yanın sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan zararının yanında ihtiyati tedbir ve icra dosyasındaki masrafları da talep ettiği ancak anılan masrafların işbu dava konusundan bağımsız olduğu gerekçesiyle masrafa ilişkin talebin reddi ile sözleşmeye aykırılıktan doğan zarar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, davalı ile aralarında 5 adet konteynerin satışı konusunda anlaşma yapıldığını, ancak davalının konteynerleri kendisine teslimden imtina ettiğini, bilahare fiyat artışında bulunarak yeni bedel talebinde bulunduğunu ileri sürerek konteynerlerin müvekkiline teslimini istemiştir.
    Sözkonusu satış menkul satışına ilişkin olup, taraflardan birinin sözleşmeden dönmesi halinde diğer taraf satıcıyı sözleşmenin ifasına zorlayamaz, bu durumda alıcı akdi ilişkinin yerine getirilmemesinden doğan bir zararı mevcut ise ya da sözleşmede bir cezai şart kararlaştırılmış ise bunu talep edebilir. Somut olayda taraflar arasında kararlaştırıldığı iddia olunan satış sözleşmesinde herhangi bir cezai şart öngörülmediği gibi yazılı bir sözleşmede ibraz olunmamıştır. Diğer yandan her ne kadar davanın, ıslah edildiği yolunda davacı vekili tarafından beyanda bulunulmuş ise de dosya içerisinde davanın ıslah edildiğine dair davacı yanca yapılmış usulüne uygun olarak bir müracaatın bulunmadığı da anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece davanın reddi gerekirken, delil takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazının incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine,. 04.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi