Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17180
Karar No: 2016/8233
Karar Tarihi: 04.05.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/17180 Esas 2016/8233 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, bir şirketin kefilidir ve şirketin kredi sözleşmesini imzalamıştır. Davacı, ayrıca şirketin bir hissedarıdır ve hisseli taşınmazının ipoteği verilmiştir. Kredi borcu ödenmediğinde, ipotekli taşınmaz satılarak borç kapatılmıştır. Davacı, kefalet borcunu ödemiştir ve ödeme yaptıktan sonra hisselerini devretmiştir. Devir işlemi sırasında kefalet borçlarının ödeneceği konusunda bir hüküm yer almamıştır. Davacı, yapılan ödemenin geri ödenmesi için dava açmıştır. Mahkeme, davayı reddetmiştir. Ancak Yargıtay, davacının kefaleten ödemiş olduğu borcu şirketten talep edebileceği kararına varmıştır. Kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu, Madde 482.
19. Hukuk Dairesi         2015/17180 E.  ,  2016/8233 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : ... Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 26/05/2015
NUMARASI : 2014/416-2015/357


Taraflar arasındaki itirazın iptali-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde birleşen dosya davacısı vekili ile asıl ve birleşen dosya davalısı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Asıl dosya davacısı vekili, müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirket ile dava dışı banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinin kefili olduğunu, ayrıca ..."ın da 1/2 hissesinin olduğu taşınmazın davalı şirket lehine ipotek verildiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine ipotek verilen hisseli taşınmazın satılarak davalı şirketin kredi borcunun ödendiğini ve ipoteğin fek edildiğini, müvekkilinin şirketteki hissesini devrettiğini, devralanla yapılan protokol de devralanın şirket ortaklarının verdiği kefalet bedellerinin ödeneceğinin kararlaştırıldığını savunarak, müvekkilinin ödediği bedelin tahsili için başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu belirterek, davalının itirazının iptaline ve % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosya davacısı vekili, müvekkilinin davalı şirket ile dava dışı banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinin kefili olduğunu, asıl dosya davacısı ..."a 1/2 oranda malik oldukları taşınmazlarını davalı şirket lehine ipotek verdiklerini, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle taşınmazın satılarak davalı şirketin 357.500 TL kredi borcunun kapatıldığını belirterek, davalı adına ödenen borcun 1/2"sine isabet eden 178.750 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen dosya davalısı vekili, müvekkili ile davacıların hisseli taşınmazlarını satarak satış bedelinin 357.500 TL"lik kısmı ile şirketin kredi borcunu kapattıklarını, davacı şirket ortağının 21.11.2012 tarihinde şirketteki hissesini devrettiğini, yapılan devir protokolünün devir sırasında devam eden kefaletlerini kapsadığını, davacının protokol tarihinden önce yaptığı ödemeyi protokol kapsamında talep edemeyeceğini, şirketteki hissesini devretmiş olan davacı şirket ortağının ortağı olduğu şirket adına kredi borcunu ödediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacıların, davalı şirketin imzaladığı kredi sözleşmesinin kefili olup 1/2 hisseyle malik oldukları taşınmazlarını şirket lehine ipotek verdikleri, davacı ..."ın aynı zamanda şirket ortağı olduğu, davacıların davalı şirketin kullandığı 350.000 TL"lik kredinin 07.05.2012 tarihinde faiziyle birlikte 357.460,25 TL olarak davacı ortağın hissesini devretmesinden önce kapatıldığı, hisse devrine ilişkin yapılan protokolde hisse devrinden önce, kefaleten yapılmış ödemelerin davalı şirket tarafından ödeneceği yönünde açık hüküm olmadığı, bu nedenle davacı şirket ortağı ..."ın protokole dayanarak yaptığı ödemenin tahsilini isteyemeyeceği, davacı ..."ın şirket ortağı olmadığı pay devrine ilişkin protokolün davacıyı bağlamayacağı, hissedarı olduğu taşınmazın satışı suretiyle kredi borcunun ödendiği bu nedenle şirket adına kefaleten yaptığı ödemeyi şirketten talep edebileceği gerekçesiyle asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm birleşen dosya davacısı vekilince ve asıl ve birleşen dosya davalısı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen dosya davalısı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı ... vekilinin temyizine gelince, borçlu davalı ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesini davacı ... kefil sıfatıyla imzalamış ve kredi borcunu kefalet sorumluluğu çerçevesinde ödemiştir. Davacı ..."ın şirket ortaklığından ayrılmış olması kefaleten ödemiş olduğu şirket borcunu asıl borçludan talep etmesine engel değildir. Bu durumda davacı ... yönünden de davalının kabulü gerekirken delil takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen dosya davalısı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan hükmün birleşen dosya davacısı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 04/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi