Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/12266 Esas 2017/4549 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12266
Karar No: 2017/4549
Karar Tarihi: 23.03.2017

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/12266 Esas 2017/4549 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/12266 E.  ,  2017/4549 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Alacaklı ... tarafından aynı zamanda kendisininde ortağı olduğu borçlu ... Ltd. Şti. aleyhine genel haciz yoluyla takibe başladığı, borçlu şirketin diğer ortaklardan olan ... A.Ş.’nin temsilcileri aracılığıyla usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte hacizlerin kaldırılması amacıyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; şikayetin kabulüne karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
    Tüzel kişiler ancak yetkili organları aracılığı ile (yasal temsilci/kanuni mümessil) şikayet ve itiraz başvurusunda bulunabileceklerdir. Yasal temsilcinin süresinde başvurmasına ve vekil tayin etmesine engel mücbir sebep bulunmadıkça, bir başkasının şirketi temsilen icra mahkemesine başvurması mümkün değildir.
    Somut olayda; (... Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 16/11/2015 tarihli ve 114271 sayılı yazısına göre) takip alacaklısının, borçlu şirketin aynı zamanda ortağı olduğu, icra mahkemesine başvuruda bulunan şirketin de, borçlu şirketin diğer ortaklarından olduğu, alacaklı ve şikayetçi şirketin temsilcisinin borçlu şirketi birlikte temsile yetkili oldukları dolayısıyla borçlu şirketin ortakları ve aynı zamanda temsilcileri arasında husumet bulunduğu görülmektedir.
    Bu durumda; icra takip işlemleri ve buna ilişkin itiraz ve şikayetler acil işlerden sayıldığından, şikayetçi ortağın tek başına borçlu şirket adına usulsüz tebliğ şikayetinde ve hacizlerin kaldırılması talebinde bulunabileceğinin kabulü gerekir. Ancak yargılamanın devam edilebilmesi için şikayetçi ortağa süre verilmesi ve ortaklar ve temsilcileri arasındaki husumet nedeniyle şirkete bu yargılama için kayyım tayin ettirmesi ve yargılamanın kayyımın huzuruyla devam ettirilmesi gerekmektedir.
    O halde mahkemece; şikayetçi ortağa süre verilerek, şirkete kayyım tayin ettirmesi ve yargılamaya kayyımın huzuruyla devam edilmesi gerekirken, tek başına temsil yetkisi olmayan şikayetçi ortak huzurunda uyuşmazlığın görülmesi ve karara bağlanması isabetsizdir.
    SONUÇ : Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma sebebi dikkate alınarak alacaklının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.