5. Hukuk Dairesi 2020/6136 E. , 2020/10541 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare ile davalı ... vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı ... ve davalı ... vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... köyü ... parsel sayılı taşınmazın zeminine emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi doğru olduğu gibi, taşınmazda bulunan meyve ağaçlarına taşınmazın kapama karışık meyve net gelirine göre belirlenen bedelden zemine ekilebilecek münavebe ürünlerine göre biçilen değer düşüldükten sonra değer biçilmesinde yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Taşınmazın kapama karışık meyve bahçesi olarak değer tespitinde, idarenin kıymet raporuna göre tespit edilen verim çağındaki 40 adet ceviz, 3 adet incir, 1 adet dut, 9 adet erik, 6 adet ayva, 7 adet fındık, 1 adet elma, 2 adet töngel ağacından sayıca baskın olanlarının net meyve gelirine göre ve bu ağaçların kapladığı alanlar oranlanmak suretiyle değer biçilmesi gerektiği gözetilmeden, hesap yapan bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması,
2-Bilirkişi raporunda kapama karışık meyve bahçesinde değerlendirmeye esas alınan ceviz ve incirin 2012 değerlendirme tarihindeki İlçe Tarım Müdürlüğünce bildirilen dekara ortalama verim miktarı ile toptan kg satış fiyatlarının esas alınarak değerlendirme yapılması gerekirken ortalamanın altında hesap yapan bilirkişi raporuna göre düşük bedele hükmedilmesi,
3-Mahkemenin 17.06.2015 tarihli kararında, taşınmazın bir kısmında mülkiyet ihtilafı devam ettiğinden üç aylık vadeli hesaba yatırılan 117.696,78 TL bedel davacı idareye ödenmemişse varsa nemaları ile yatırılan bankaca davacı idareye iadesine ilişkin karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
4-Davacı idarece fazla depo edilen 43.207,90 TL bedel davalıya ödenmişse bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş mevduat faizi ile birlikte davacı idareye verilmesine, davalıya ödenmemişse varsa nemaları ile yatırılan bankaca davacı idareye iadesine ilişkin karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru olmadığı gibi;
5-)Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7139 sayılı Kanunla Değişik 10. maddesinin 8. Fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı ... ve davalı ... vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile BOZULMASINA, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 30/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.