Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlular aleyhine genel haciz yoluyla Bakırköy İcra Dairelerinde icra takibinin başlatıldığı, borçluların süresinde icra dairesinin yetkisine ve alacağın esasına itiraz ettikleri alacaklının, yetki itirazını benimseyerek takip dosyasını İstanbul İcra Dairesi"ne gönderttiği, İstanbul İcra Dairesi"nden çıkartılan ödeme emrinin borçlu K."a tebliğ edildiği, diğer borçlu şirkete tebliğ edilemediği, adı geçenin alacağın aslına bu icra dairesinde itiraz etmediği görülmektedir. Açıklanan husus mahkemenin de kabulündedir.
Borçlu ilk ödeme emrine karşı hem yetki hem de esas bakımından itiraz etmiş olsa bile, bu yeni ödeme emrine karşı esas bakımından yeniden itiraz etmelidir; borçlunun ilk ödeme emrine karşı esas bakımından yapmış olduğu itiraz, bu yeni ödeme emrine karşı da yapılmış sayılmaz (Prof.Dr.Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El kitabı 2004 baskı sayfa 159).
O halde, mahkemece borçlu Kazım"ın şikayetinin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.