Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10442
Karar No: 2018/3805
Karar Tarihi: 22.05.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/10442 Esas 2018/3805 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/10442 E.  ,  2018/3805 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21.06.2016 tarih ve 2015/77-2016/581 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 22.05.2018 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı şirketin 05/10/2007 tarihli 2007/2 Karar sayılı kararı ile müvekkilinin davalı şirket ortaklarından Hikmet Karakaş"ın 1 adet payını, Vedat Karataş"ın ise 14 payından 3"ünü satın aldığını, bu satışın Bornova 3. Noterliği"nde 05/10/2007 tarih ve 30137 yevmiye numaralı işlemle gerçekleştiğini, bu pay devrinin davalı şirket ortaklarının kötü niyetinden dolayı hala tescil ve ilan edilmediğini ileri sürerek, pay devir sözleşmesinin Torbalı Ticaret Sicil Müdürlüğü"nde tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, pay devrinin TTK"nın 520. maddesine uygun olarak yapılmadığını, pay devrinden sonra alınmış bir ortaklar kurulu kararının bulunmadığını, ayrıca davacı tarafın dayanak yaptığı ortaklar kurulu kararındaki imzaların sahte olma olasılığının da bulunduğunu, bu nedenle davanın ortaklar Vedat Karataş ile Hikmet Karataş"a da yöneltilmesi gerektiğini, davanın hak düşürücü ve zaman aşımı süresi geçtikten sonra açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu pay devri ile ilgili olarak noterde devrin yapıldığı, aynı tarihte davalı şirketin tüm ortaklarının katılımı ile devir konusunda kararın alınmış olduğu, nitekim noterde yapılan pay devir sözleşmesinde de bu ortaklar kurulu kararına atıf yapıldığı, aynı tarihte iradenin bu şekilde ortaya konduğu, bundan sonrasında sırf noterde pay devri sonrasında alınmış bir ortaklar kurulu kararının bulunmadığının ileri sürülerek devrin geçersiz olduğunun kabulünün iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davacının davalı şirket ortaklarından Hikmet Karataş"ın 1 adet payını, Vedat Karataş"ın ise 14 payından 3 adetini satın ve devraldığının tespiti ile, pay devrinin davalı şirket pay defterine kaydı ile tescil ve ilanına karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, limited şirket hisse devir işleminin ticaret siciline tescil ve ilanına ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçeyle, devrin davalı şirket pay defterine kaydı ile tescil ve ilanına karar verilmiştir.
    Limited şirketlerde pay devri usulü mülga 6762 sayılı TTK’nın 520 nci maddesinde emredici mahiyette düzenlenmiş olup, anılan hükümde “Bir payın devri, şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartıyla hüküm ifade eder. Devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için, ortaklardan en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayenin en az dörtte üçüne sahip olması şarttır” denilmektedir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere devrin hüküm ifade edebilmesi için sözleşmenin noterde tasdiki, ortaklar kurulunun devre muvafakat etmesi ve bu devrin şirketin pay defterine işlenmiş olması gerekir. Bu şartlardan birinin bulunmaması halinde, limited şirket pay devirlerinde bölünme kuralı geçerli olmadığından pay devri, şirkete karşı hüküm ifade etmeyeceği gibi ilgililer arasında da hüküm ifade etmez.
    Davacı, noterde devir işleminin yapıldığını, karar defterine işlendiğini ve fakat davalının pay defterini ibraz etmemesi ihtimaline binaen devrin devrin pay defterine kaydını da talep etmiştir. Bu durumda devrin tamamlanması için gerekli işlemlerden biri olan pay defterine kayıt işlemi eksik olduğundan pay devri gerçekleşmemiştir. Pay devri gerçekleşmediğinden bu devrin ticaret siciline tescil ve ilanı yapılamaz. Bu nedenle, 6762 sayılı TTK’nın 520 nci maddesindeki koşullar oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 22.05.2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Uyuşmazlık, mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun yürürlükte olduğu dönemde noter sözleşmesi ile devredilen ve ortaklar kuruluncada muvafakat edilen dava dışı ortaklara ait limited şirket paylarının davacıya devrinin, şirketin pay defterine kayıt edilmediği halde pay sahipliğinin davacıya geçip geçmediğine ilişkindir.
    Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş,
    Kararın davalı vekilince temyizi üzerine sayın çoğunluk görüşü doğrultusunda yazılı gerekçe ile temyiz itirazları kabul edilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
    Sayın çoğunluğun bozma gerekçesine katılmıyorum.
    Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun yürürlüğünden sonra açılmış olup, TTK"nın Uygulanması ve Yürürlüğü Hakkındaki 6103 sayılı Yasa"nın 3. maddesinde aynı Yasa"nın 2. maddesine istisna getirilerek "Tarafların iradelerinden bağımsız olarak, kanunla düzenlenen hukuki ilişkilere, bunlar Türk Ticaret Kanunu"nun yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş olsalar bile Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin uygulanacağı" düzenlenmiştir.
    Pay devrine ilişkin hususlar taraf iradelerinden bağımsız, kanunla düzenlenen hukuki ilişkiler olduğu için, bunlar 6102 sayılı TTK"nın yürürlüğüne girmesinden sonra yeni kanun hükümlerine tabi olup somut uyuşmazlığa 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
    Limited şirket payının devri 6102 sayılı TTK"nın 595 maddesinde düzenlenmiştir. Anılan maddeye göre pay devrinin ve devir borcunu doğuran işlemlerin yazılı şekilde yapılması, tarafların imzalarının Noterce onaylanması zorunlu olup, mülga 6762 sayılı TTK 520/1 maddesinde yer alan "Bir payın devrinin, şirket hakkında pay defterine kaydedilmek şartıyla hüküm ifade edeceğine" ilişkin düzenleme 6102 sayılı TTK 595 maddesine alınmamıştır.
    6102 sayılı Yasa, devir keyfiyetinin pay defterine yazımını zorunlu görmemiştir. Genel Kurulun devre onay vermesi veya vermiş sayılması pay sahipliği sıfatının kazanılması için yeterli sayılmıştır.
    Somut uyuşmazlığa dönüldüğünde, davacı, davalı şirketteki bir kısım payları 6103 sayılı Yasa"nın 3. maddesine göre uyuşmazlıkta uygulanması gereken 6102 sayılı Yasa"nın 595 maddesine uygun şekilde devir almış olup yine, TTK 620 maddelerine uygun şekilde ortaklar kurulunca devre onay verilmiştir. Pay devri ortaklar kurulunun onama kararı ile tamamlanmıştır. Devir keyfiyetinin pay defterine yazılması, pay sahipliğinin kazanılmasında ya da kaybedilmesinde etkili olmayan bir usul işlemidir.
    Açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunmaktadır.
    Kaldı ki bir an için sayın çoğunluğun kabulünde olduğu gibi uyuşmazlıkta mülga 6762 sayılı TTK hükümlerinin uygulanması gerektiği düşünülse bile devrin pay defterine kaydı, hisse devrinin mutlaka geçerlilik şartı olmayıp, pay defterine tescilin etkisi izhari niteliktedir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 03.05.2001 gün, E. 2011/1607 K. 2001/3872, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 16.12.2004 gün ve E. 2004/3023, K. 2004/12406 sayı).
    Ortak sıfatının geçişinin tamamlanması, ortaklığın onayı ile gerçekleşmektedir. (Baştuğ - Temel İlkeler. Sh.199, Poroy - Tekinalp - Çamoğlu -ortaklıklar ve Kooperatifler s. 889, Tekinalp- Tescil Davası s. 5, Hirsch - Tekinalp s. 267, Pulaşlı - Şirketler s. 1024)
    Pay defterine kayıt, hukuki bir sonuç doğurmadığı gibi aksine yeni ortağın ve her şeyden önce ortaklığın hukuki durumunu belirlemeye yaramaktadır.
    Devralan, kayıttan önce ortak sıfatını kazanmıştır ve ortaklıkta devralana ortak olarak davranma hakkına sahiptir.
    Devrin pay defterine geçirilmesi, tarafların ortaklık hukukundan kaynaklanan taleplerini ileri sürmelerine imkan veren bir icra işlemidir. Bu işlemin devreden ve devralan arasındaki ilişki bakımından da bir anlamı yoktur. TTK 520/1 hükmünün amacını aşar biçimde kaleme alındığının kabulü ile niteliğine uygun yorumlanması gerektiği benimsenmelidir. (Ertan Demirkapı - Limited Ortaklıkta payın devri sh. 379)
    Devrin pay defterine kaydı, pay defterini tutmakla yükümlü olan kişiler tarafından gerçekleştirilmelidir. Sorumluluk ve yetki ilişkisi içerisinde, pay defterinin, tutulması müdürler tarafından yerine getirilmesi gereken bir görevdir. Müdürler hatalı kayıtlardan ve eksik kaydedilmeden doğan zararlardan, ortaklara karşı olduğu gibi, üçüncü kişilere karşı da şahsen ve müteselsilen sorumludurlar.
    Ortaklar Kurulu, devri onayladığında, müdürlerin kaydı kendiliklerinden yapmaları gerekmektedir. Bu kaydın yapılması devir sözleşmesinin taraflarının iradelerine bağlı olmadığı gibi, devreden ve devralanın bu konuda bir taleplerinin bulunması dahi gerekmemektedir.
    Hisse devrinin, şirket pay defterine kaydedilmemesinden bu işle görevli şirket müdürü ile birlikte şirkete sorumludur.
    Davacının, şirket aleyhine açtığı davanın, çoğu isteyenin azıda istemiş sayılacağı ilkesinden hareketle davacının devrettiği payların, pay defterine kayıt ve tescili istemini de içerdiğinin kabulü zorunludur. Diğer taraftan pay devrinin, şirket pay defterine kaydedilmesinde davacıya bir kusur izafesi mümkün değildir.
    Açıklanan nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalının temyiz isteminin reddiyle kararın onanmasına karar verilmesi gerekirken yerel mahkeme kararının yazılı gerekçe ile bozulmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi