
Esas No: 2014/29186
Karar No: 2016/1600
Karar Tarihi: 21.01.2016
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/29186 Esas 2016/1600 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; davalı işçi ile müvekkili şirket arasında 08.07.2008 tarihinde 28.07.2008 başlangıç tarihli Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi akdedildiğini. taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca davalının 14.09.2012 tarihine kadar "Kiralama Müdürü" sıfatıyla görev yaptığını, davalının, 10.09.2012 tarihli istifa beyanı ile herhangi bir gerekçe sunmaksızın ve ihbar öneli bildirmeksizin iş akdini tek taraflı olarak feshettiğini, istifa talebinin, müvekkili şirket tarafından 14.09.2012 tarihinde işleme alındığını, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinden kaynaklanan tüm alacakların davalıya ödendiğini, istifasının ardından davalının, ... müracaat ettiğini ve yasal hakların kendisine ödenmediğini iddia ettiğini, ... tarafından yapılan inceleme sonucu 21.01.2013 tarihli raporla birlikte davalının 28.07.2008-14.09.2012 tarihleri arasındaki çalışmalarına uygun kıdem tazminatının ödenmesi gerektiğinin müvekkili şirkete bildirildiğini, davalının 10.09.2012 tarihli istifa dilekçesinde, 14.09.2012 tarihinde ihbar süresini kullanmadan ayrılmak istediğini beyan ettiğini, bu nedenle kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, müvekkili şirketin ihbar tazminatı hakkı olduğunu bu konudaki talep haklarını saklı tuttuklarını, ... tarafından 21.01.2013 tarihinde düzenlenen raporun usul ve yasaya aykırı olduğunu, rapora itiraz ettiklerini, ... davalı ile ilgili tüm belgelerin ibraz edildiğini ancak kurumun davalının tek taraflı belgelerle örtüşmeyen gerçek dışı iddialarını doğru kabul ederek yanlı rapor düzenlediğini, istifa dilekçesinin davalıyı bağladığını, böylece kıdem tazminatı isteminin hukuka ve usule aykırı olduğunu, ayrıca davalıdan ibraname alındığını, ibraname içeriğinde ihbar ve kıdem tazminatlarının ödendiği şeklinde bir ibareye yer verilmediğini, istifa dilekçesi ile ibranamenin birbirini doğruladığını, ... tarafından, davalının şikayet dilekçesinin müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, tek taraflı işçi beyanlarının doğru kabul olunarak ve işçi iddialarının müvekkili şirkete bildirilmemek suretiyle cevap verme hakkı dahi tanınmaksızın eksik ve özensiz inceleme sonucu rapor düzenlendiğini iddia ederek, yasaya aykırı olarak düzenlenen 21.01.2013 tarihli rapora karşı 4857 Sayılı İş Kanununun 92. Maddesi çerçevesinde itirazlarının kabulü ile davalıya karşı borcu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, 29/05/2014 tarihli nihai karar duruşması esnasında sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile; davacı şirketin iş müfettişlerince düzenlenen rapora süresinde itiraz etmediğini, müvekkilinin mobbing ve baskılar sonucu istifa etmek zorunda kaldığını, müvekkilinin ... raporundaki tespitlere göre kıdem tazminatına hak kazandığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
... davaya dahil edilmiş ise de davaya karşı herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; ... raporunda ki tespitlere dayanarak, davacının istifaya zorlandığı kanaati ile davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davacı şirket vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Somut uyuşmazlıkta; dosyadaki bilgi ve belgelerden davalı işçinin şirket yetkilisi ile yaptığı elektronik yazışmalardan, davalının davacı şirket nezdindeki çalışmasını, 14/09/2012 tarihli istifa dilekçesi ile haklı bir neden bildirmeden sonlandırdığı, istifa dilekçesi ekinde ki ibranamenin de bu hususu teyit ettiği, davalının dava açıldıktan sonra ki “mobbing, baskı ” iddiaları soyut olup, hiçbir belge ve tanık beyanı ile kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. İş müfettişinin istifa dilekçesinde ki yasal hakların saklı tutulmasını, işçinin kendi isteği ile ayrılmadığına ve işverence istifaya zorlandığına ilişkin kabulü tamamen soyut, varsayıma dayalı bir belirleme olup, iş akdinin işçinin haklı neden olmaksızın istifası ile sona ermesi karşısında davanın kabulü gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile reddi bozmayı gerektirmiştir.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.