11. Ceza Dairesi 2016/2795 E. , 2018/2972 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
A-Sanığın defter ve belge ibraz etmemek suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre katılan vekili ve Cumhuriyet savcılarının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a)213 sayılı VUK’nun 359. maddesinin (a) fıkrasındaki cezanın alt sınırının, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 23/01/2008 tarih ve 5728 sayılı Kanunun 276. maddesi ile "altı ay” dan, "bir yıl” hapis cezasına yükseltildiği, madde metninde 03/07/2009 tarih ve 27277 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/06/2009 tarih ve 5904 sayılı Kanunun 23. maddesiyle yapılan değişiklikle de cezanın alt sınırının "18 ay"a yükseltildiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik ceza tayini,
b)5237 sayılı TCK"nın 51. maddesinin 7. fıkrasındaki “Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir” hükmüne rağmen, ertelenen hapis cezasının tamamının infaz edileceği anlamına gelecek şekilde ve infazı kısıtlar biçimde karar verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin ve Cumhuriyet savcılarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
B-Sanığın sahte fatura düzenlemek suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-Sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından, hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından suça konu fatura asılları ya da onaylı örneklerinden kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulmasından sonra incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edildikten sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a) 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/b maddesinde üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörüldüğü nazara alındığında, suç tarihinde sahte fatura düzenlemek suçunun temel cezasının asgari haddinin 3 yıl olduğu gözetilmeden temel cezanın 3 yıl yerine 18 ay olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
b)Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura kullanma eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK"nın 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
c)5237 sayılı TCK"nın 51. maddesinin 7. fıkrasındaki “Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir” hükmüne rağmen, ertelenen hapis cezasının tamamının infaz edileceği anlamına gelecek şekilde ve infazı kısıtlar biçimde karar verilmesi,
d)Mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki yazılı hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin ve Cumhuriyet savcılarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.