10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9001 Karar No: 2019/3046 Karar Tarihi: 02.04.2019
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/9001 Esas 2019/3046 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/9001 E. , 2019/3046 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ... Sigortasına giriş tarihinin Türkiye’de sigortalılık başlangıcı olarak tespiti ile şartları oluştuğunda yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemlerine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davacının sigorta başlangıç tarihinin 15.04.1982 olarak tespitine, davacının 5075 günlük prim ödeme gün sayısına ilişkin borç tutarını ödedikten sonra yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunabileceğinin tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine yönelik hüküm kurarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve Mahkemenin davacının sigorta başlangıç tarihinin 15.04.1982 olarak tespitine ilişkin kabulünün yerinde olmasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-a) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297’nci maddesinde; “...taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmüne yer verilmiştir. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekir. Diğer taraftan, hüküm, davanın açıldığı tarihteki hal ve şartlara göre tesis edilen bir karar olup Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre ileriye dönük olarak ve şarta bağlı biçimde karar tesis edilmesi mümkün değildir. Mahkemenin, henüz yapılmış bir borçlanma işlemi bulunmadan, tahsis şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği tespit etmeden, gerçekleşmesi halinde yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine yönelik kabulü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır. Mahkemece, yaşlılık aylığı bağlanmasının istenmesi halinde yapılacak iş, tahsise yetecek kadar borçlanma sağlanarak ve akabinde tahsis şartlarının varlığı irdelenmek suretiyle borçlanmayı takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar vermekten ibarettir. b) Kabule göre de, esasen ilk davada beraberce görülmesi mümkün olan; davacının yurtdışı borçlanma hakkının varlığının, ... sigortasında geçen 15.04.1982 tarihinin sigortalılık başlangıcı olarak kabulü ile en düşük gün üzerinden borçlandırılarak emekli olabileceğinin tespiti talepli açtığı davasında yargılama devam ederken, borçlanma hakkına varlığına ilişkin talebin eldeki dosyadan tefriki ile ayrı bir esasta görülüp kesinleşmesi ve anılan dosyada davacı vekili yararına vekalet ücretine hükmedilmiş olması gözetilerek Kurum aleyhine mükerrer vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekmektedir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.