17. Hukuk Dairesi 2015/6256 E. , 2018/785 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 18.05.2011 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü, ZMSS poliçesi ile sigortacısı olduğu aracın davacıların desteğinin yolcu olduğu araca çarpması sonucu davacıların desteğinin hayatını kaybettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın davalı ... şirketinin poliçedeki limit ile sınırlı olmak kaydı ile sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden diğer davalılar yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; ayrıca ... için 40.000,00 TL, çocuklardan ... için 20.000,00 TL, ... için 20.000,00 TL, ... için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacılar vekili; 28.03.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini ... için 110.070,00 TL ve davacı ... için 1.430,00 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı ... vekili; davacılar murisinin kaza nedeni ile ölmediğini, talep edilen tazminatların fahiş olduğunu ve davalının kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, davalının kazanın oluşumunda kusurunun olmadığını, araç sürücüsünün davalının rızası dışında aracı kullandığını, ölüm nedeninin kazaya bağlı olup olmadığının ve SGK"ndan herhangi bir ödeme alıp almadıklarının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı .... vekili; davalı şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.Mahkemece, maddi tazminat talebinin kabulü ile davacı ... için 110.073,57 TL ve davacı ... için 1.434,24 TL olmak üzere toplam 111.507,81 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, meblağa davalı ... şirketi yönünden 24/10/2011 tarihinden sonraki 8 iş gününden sonra, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 18/05/2011 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davalı ... şirketinin poliçedeki limitle sorumlu tutulmasına; manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı ... için 27.500,00 TL, ... için 17.500,00 TL, ... için 17.500,00 TL ve ... için 17.500,00.TL olmak üzere toplam 80.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 18/05/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı ... şirketi dışında kalan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Dava dosyasının incelenmesinde; davacıların davasını kazaya neden olan karşı aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu trafik sigorta şirketine maddi ve manevi tazminat istemli olarak yönelttiği, davacılar vekilinin 09.10.2013 tarihinde manevi tazminatın tefrik edilmesi talebini içerir dilekçe sunduğu, 17.12.2013 tarihli 4.celsede manevi tazminata ilişkin davanın dosyadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine ve maddi tazminat yönünden davaya devam olunmasına karar verildiği halde işbu dosyada manevi tazminat talebinde hakkında da hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece 17.12.2013 tarihli tefrik kararının yerine getrilip getirilmediği, manevi tazminat istemli davanın iş bu dava dosyasından ayrılarak başka bir esasa kaydedilip kaydedilmediği anlaşılamamakla, tefrik edilen bu dosya hakkında herhangi bir araştırma yapılmadan davacıların maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, belirtilen hususta yeterli araştırma yapılmadan yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Ayrıca yargılama sırasında davacı ... reşit olduğundan dava ehliyeti kazanmıştır. Bu durumda davacının kendisi ya da vekili aracılığıyla yargılamayı sürdürmesi gerekmektedir. Davacının vekil tayin ettiğine ilişkin vekaletname dosyada yer almamaktadır. Mahkemece dava şartına ilişkin bu eksiklik yerine getirildikten sonra yargılamaya devam ederek hüküm kurulması gerekirken bu hususun da gözardı edilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma neden ve kapsamına göre davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının şu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."e geri verilmesine 12/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.