5607 sayılı Yasaya Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/2105 Esas 2020/14720 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/2105
Karar No: 2020/14720
Karar Tarihi: 11.11.2020

5607 sayılı Yasaya Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/2105 Esas 2020/14720 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanığın 5607 sayılı yasaya aykırılık suçu nedeniyle mahkumiyetine karar verildiği ve nakil vasıtasının müsadere edildiği belirtilmiştir. Ancak, temyiz isteği üzerine yapılan incelemede, sanıklar lehine olan yeni düzenlemelerin uygulanması gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu düzenlemeler arasında, 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen \"Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.\" şeklindeki düzenleme ve 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesine eklenen fıkraya göre kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği belirtilmiştir. Bunun yanı sıra, sanığın hak yoksunluklarına hükmedilmesi durumunda yeniden değerlendirme yapılması, tutukluluk ve gözaltı sürelerinin hapis cezasından mahsup edilmesi ve suçtan zarar görmeyen TAPDK'nın davaya katılan olarak kabul edilmemesi gibi hatalar da tespit edilmiştir. Bu nedenle, kararın bozulmasına karar verilmiş ve dosyanın yeniden ele alınması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyle sıralanmıştır: 7242 sayılı Kanun'un
19. Ceza Dairesi         2019/2105 E.  ,  2020/14720 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Yasaya Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet, Nakil Vasıtasının Müsaderesi

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    UYAP ortamında yapılan incelemede sanığın derdest olan ve sonuçlanmış davalarındaki suç ve iddianame tarihleri ile bu davadaki suç ve iddianame tarihi yönünden zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığı anlaşılmakla tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun"un 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    Kabule göre de;
    1-Sanık hakkında verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında adli para cezasının bir gün karşılığı belirlenirken 5237 sayılı TCK"nın 52/2. maddesi yerine 50/1-a maddesinin yazılması suretiyle CMK"nin 232/6. maddesine aykırı davranılması,

    2-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    3-Sanığın tutuklulukta ve gözaltında geçirmiş olduğu sürelerin TCK"nin 63. maddesi gereğince hükmolunan hapis cezasından mahsup edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    4-Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan TAPDK"nın davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücretine hükmolunması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 11/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.