9. Hukuk Dairesi 2016/670 E. , 2016/1588 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminat, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 05/11/1997 tarihinden başlayarak önce Beşiktaş Öğrenci Yurdunda daha sonra Mecitbey Öğrenci Yurdunda santral memuru olarak aylık 1.050 net ücret ile işyerinde haftanın 6 günü 07:00-19:00 veya 19:00-07:00 saatleri arasında çalıştığını, işten çıkartılmasını gerektiren herhangi bir haklı neden olmadığı halde iş akdinin 05/11/2010 tarihinde işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile fazla çalışma, ulusal bayram-genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının BÇM"ye müracaat ettiğini, BÇM tarafından davacının 1.428 TL ihbar tazminatı, 10.710 TL kıdem tazminatı olduğunun hesaplandığını, 24/03/2011 tarihinde davacının hesabına bu ödemelerin yatırıldığını, davacının fazla mesai yapmayı iş akdi ile kabul etmiş olduğunu, bu nedenle mahkeme içtihatlarında ısrarla belirttiği üzere ""iş akdinin ücrete fazla mesainin dahil olması halinde yıllık 270 saate kadar olan fazla mesai ücreti davacının ücretine dahil olduğundan dava yolu ile istenemez"" denildiğini, ayrıca davacının üçlü vardiya ile çalıştığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarının ödendiği işverence kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı taraf haftanın 6 günü 2’li vardiya sisteminde 07:00-19:00 veya 19:00-07:00 saatleri arasında çalıştığını iddia ederek fazla çalışma ücreti talebinde bulunmuştur. Davalı taraf ise işyerinde 3’lü vardiya ile çalışıldığını savunmuştur.
Yerel Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davacının haftada 9 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilip fazla çalışma ücreti alacakları hüküm altına alınmış ise de, dosya içeriğinde tanık anlatımları gerek işyerindeki vardiya sistemi gerekse çalışma saatleri konusunda çelişkilidir. Fazla çalışma alacağının hesaplanabilmesi için, davalı işyerinde hangi vardiya sisteminin uygulandığı ve davacının bu vardiya sistemine dahil olup olmadığının açık ve somut olarak belirlenmesi gerekir. Mahkemece bu hususlar değerlendirilmeden ve tanık beyanlarındaki çelişkiler giderilmeden fazla çalışma ücret alacağının hüküm altına alınması hatalıdır.
3-Hükmedilen miktarların “net” mi yoksa “brüt” mü olduğunun hüküm fıkrasında belirtilmemesinin hükmün infazında tereddüt yaratacağının düşünülmemesi de hatalı olup, ayrı bir bozma sebebidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.