Hukuk Genel Kurulu 2013/2381 E. , 2015/1469 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ereğli(Konya) 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/09/2013
NUMARASI : 2013/301-2013/465
Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ereğli (Konya) 2. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 15.05.2012 gün ve 2010/99 E., 2012/274 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 05.12.2012 gün ve 2012/17909 E., 2012/27820 K. sayılı ilamı ile;
(...Davacı, işçi çavuşu olarak çalıştığını, davalı şirketin işlerinde çalışmak üzere işçi götürdüğü halde davalının çavuşluk bedelini ödemediğini ve kendisine 12.000,00 TL borçlandığını, davalı borcunu ödemediğinden davalı hakkında icra takibi yaptığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, icra takibine itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının çavuşluk hizmeti karşılığında kestiği 3.920,00 TL tutarlı fatura bedelini ödediklerini, ödedikleri miktar dışında davacıya borçlarının bulunmadığını, davacı tarafından kesilen 6.000,00 TL ve 5.000,00 TL bedelli faturaları icra takibine itiraz ederken davacıya iade ettiklerini savunarak davanın reddini, % 40 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini dilemiştir.
Mahkemece, Ziraat Odası Başkanlığının yazı cevabına göre işçi ile işçi çavuşu arasında sözlü bir anlaşma yapıldığı, işverenin işçi çavuşuna yaptığı iş karşılığı herhangi bir fış ya da yazılı belge vermediği, davacı tarafın delil listesinde yemin deliline de başvurması nedeniyle davacıya, davalıya yemin teklif etme hakkının hatırlatıldığı, davacının yemin teklifinde bulunmadığı gerekçesiyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Ziraat Odası Başkanlığının yazı cevabına göre işçi ile işçi çavuşu arasındaki hukuki işlemlerde teamülün sözlü anlaşma yoluyla yapılması yönünde olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmemesi doğru değildir. Tanık beyanlarına göre davacı işçi çavuşunun davalı şirkete işçi götürdüğü ve hizmet verdiği anlaşılmaktadır. Mahkemece çalışan işçilerin sayısı ve davacıya ödenmesi gereken ücretin tespiti açısından konusunda uzman bilirkişiden taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmalı, sonucuna uygun karar verilmelidir. Mahkemece, aksine düşüncelerle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yazılı gerekçeyle bozulmuş; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Direnme kararını, davacı vekili temyize getirmiştir.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; mahkemece çalışan işçilerin sayısı ve davacıya ödenmesi gereken ücretin tespiti açısından konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece, Ziraat Odası Başkanlığı’na yazılan yazı cevabına göre işveren ile işçi çavuşu arasındaki hukuki işlemlerde teamülün sözlü anlaşma yoluyla yapılması yönünde olduğu bildirilmiştir.
Somut olayda uyuşmazlığın mahiyeti itibariyle hukukî bir işlem değil, maddî bir olay niteliğinde bulunması nedeniyle tanıkla ispat edilebileceğinden mahkemece yapılan işle ilgili olarak tanık dinlenmesi olanağı bulunmaktadır.
Bu durumda mahkemece, davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmemesi ve davalı tanıklarının dinlenilmemesi doğru değildir. Kaldı ki, dinlenen davacı tanıkları beyanlarında davacı işçi çavuşunun davalı şirkete işçi götürdüğü ve hizmet verdiğini beyan etmişlerdir.
Buna göre mahkemece davacının davalının iş veya işlerine kaç adet işçiyi ne kadar süre ile götürdüğü, belirtilen işin kaç işçi tarafından ne kadar süre içerisinde yapılabileceği, yapılan işle ilgili olarak işçi ücretleri konusunda taraf tanıkları dinlenilerek belirtilen konularda bilirkişi incelemesi yapılarak uzman bilirkişiden denetime elverişli rapor alınmalı, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
O halde, Hukuk Genel Kurulunca yukarıda değinilen ilave gerekçelerle benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Dairenin bozma kararında ve yukarıda gösterilen ilave gerekçeyle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 29.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.