23. Hukuk Dairesi 2015/7912 E. , 2016/3550 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki peşin ödemeli ortak olduğunun tespiti ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı kooperatifin 15.07.2005 tarihli genel kurulunda daire satışı hususunda karar alındığını, bu karara dayalı olarak 13 parsel B blok 4. kat 14 no"lu dairenin 13.04.2006 tarihinde, 46.673,00 TL peşin bedel ve tapu ile diğer masrafların karşılığı olarak verilen 13.250,00 TL senet olmak üzere toplam 59.923,00 TL"ye müvekkiline satıldığını, müvekkilinin ortaklığa kabul edildiğini, kooperatif yönetimince, bunun dışında başkaca bir ödeme istenmeyeceği taahhüt edilmiş olmasına rağmen, bu zamana kadar müvekkilinden toplam 106.613,00 TL tahsilat yapıldığını, halen de yeni bir takım ödemeler talep edildiğini ileri sürerek, müvekkilinin peşin bedelli üye olduğunun tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, daire bedeli ve tapu masrafları dışında haksız olarak tahsil edilen 20.000,00 TL"nin davalıdan tahsilini, bunun mümkün olmaması ve peşin bedelli üye olmadığının tespiti halinde, müvekkilinin yaptığı ödemeler ile emsal üyenin yaptığı ödemeler karşılaştırılarak, müvekkilinin fazladan yaptığı ödemelerin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıya daire satılmadığını, kur"a sonucu boş kalan 14 no"lu daire için üye olarak kabul edildiğini, ödediği peşinatın ise o tarihe kadar emsal bir üyenin yaptığı ödeme tutarı kadar olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; bilirkişiye ödenmek üzere, 200,00 TL ek gider avansını mahkeme veznesine yatırması için davacı vekiline, HMK"nın 114/1-g, 115/2 ve 120. maddeleri uyarınca 2 haftalık kesin süre verildiği, ancak bu süre içerisinde belirlenen gider avansının yatırılmadığı gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, istirdat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, davacı tarafça, dava tarihinde yürürlükte bulunan, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 4/ç maddesi yollamasıyla, 26.09.2013 tarihli ve 28777 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Bilirkişi Ücreti Tarifesi"nin 5. maddesi uyarınca, Asliye Ticaret Mahkemesi"nde görülen dava ve işler için belirlenen 300,00 TL tutarındaki bilirkişi ücretinin mahkeme veznesine yatırıldığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK"nın 114/g. maddesinde gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir. Aynı yasanın harç ve avans ödenmesi başlıklı 120. maddesinde ise; ../..
S.2.
“(1) Davacı, yargılama harçları ile her yıl... çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.
(2) Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir.”
Hükmü getirilmiştir.
Anılan maddenin gerekçesinde ise; “Madde ile, dava açılırken yargılama harçlarının mahkeme veznesine yatırılması zorunluluğu düzenlenmiştir.
Maddede ayrıca, 1086 sayılı Kanunda yer almayan, yeni bir düzenleme yapılarak, her türlü tebligat ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderleri karşılayacak tutarın, avans olarak davacı tarafından dava açarken yatırılması zorunluluğu getirilmiştir. Bu avansın yetmemesi durumunda ise tamamlanması için davacıya kesin süre verileceği hususu hüküm altına alınmıştır.
Avans miktarının, davanın türü ve özelliklerine göre her yıl .... ilân edilecek tarifeye göre belirleneceği, maddede yer almıştır.
Maddede yapılan bu düzenlemeyle, gerekli masrafların zamanında yatırılmamasından dolayı davaların gecikmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır” ifadelerine yer verilmek suretiyle, her türlü tebligat ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderleri karşılayacak tutarın, avans olarak davacı tarafından dava açarken yatırılması zorunluluğu getirildiği vurgulanmıştır.
Yine 6100 sayılı HMK’nın "Delil ikamesi" başlıklı 324. maddesi;
“(1) Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler.
(2) Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır.
(3) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkındaki hükümler saklıdır.”
Hükmünü içermektedir.
Anılan madde gerekçesinde de: “Harç ve avans ödenmesi” başlıklı 125. maddede davacının dava masraflarının karşılığı olarak avans ödemesi öngörülmüştür. Bu avans, davacının delillerinin toplanması için yapılması gereken harcamaları da kapsar. Bu maddede ise daha çok davalının delillerinin toplanması için ödenmesi gereken avans düzenlenmiştir. Öte yandan davacının avansı yönünden “Dava şartları” başlıklı 119. maddede hüküm getirilmiştir. Davacının avansı yatırmış olması dava şartlarındandır. Şu hâlde davacı avansının yargılamanın devamı sırasında yetersiz kalması hâlinde, uygulanacak hüküm, bu maddeden ziyade 125. madde hükmüdür…” ifadelerine yer verilmek suretiyle, gider avansının davacının dava masraflarının karşılanması amacıyla delil avansının ise daha çok davalının delillerinin toplanması amacıyla getirildiği vurgulanmıştır.
03.04.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 45. maddesinde: “(1) Davacı, yargılama harçları ile her yıl Bakanlıkça çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Gider avansı, her türlü tebligat ve posta ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderler için davacıdan alınan meblağı ifade eder.
../..
S.3.
(2) Adli yardım talebiyle açılan dava ve işlerde adli yardım konusunda bir karar verilinceye kadar harç, gider ve delil avansı alınmaz. Kanunlardaki özel hükümler saklıdır.
(3) Gider avansının yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması halinde, mahkemece bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir. Dava şartı olan gider avansının yatırılmaması veya tamamlanmaması halinde, dava, dava şartı yokluğundan reddedilir.
(4) Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Delil avansı, tarafların dayandıkları delillerin giderlerini karşılamak üzere mahkemece belirlenen kesin süre içinde ödemeleri gereken meblağı ifade eder. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. Taraflardan biri avans yükümlülüğünü yerine getirmediğinde, diğer taraf bu avansı da yatırabilir. Delil avansını yatırmayan taraf, o delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılır. Tarafların üzerinde tasarruf edemeyecekleri dava ve işlerle, kanunlardaki özel hükümler saklıdır…”
Şeklinde düzenleme mevcuttur.
Yönetmeliğin 45. maddesinde gider avansı ve delil avansı birlikte düzenlenmiş olup, gider avansının, her türlü tebligat ve posta ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderler için davacıdan alınan meblağı ifade ettiği, davacının, her yıl ... çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda olduğu, delil avansının ise tarafların dayandıkları delillerin giderlerini karşılamak üzere mahkemece belirlenen kesin süre içinde ödemeleri gereken meblağı ifade ettiği vurgulanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu"nun 12.12.2012 gün ve ... sayılı ilamında da bu ilkeler benimsenmiştir. Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince
Mahkemece, 07.11.2014 tarihli duruşmada bilirkişi ücretinin 500,00 TL olarak takdir edilmesi üzerine, davacı taraftan 200,00 TL ek gider avansı yatırması istenilmiş ise de, yatırılması istenilen bu tutar dava tarihindeki gider avansı tarifesi kapsamında yatırılan bilirkişi ücretinden fazla olduğundan, HMK"nın 324. maddesinde düzenlenen delil ikamesi avansı niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, anılan duruşmada verilen 5 nolu kararda, dava şartlarına ilişkin HMK"nın 114/1-g, 115/2 ve 120. maddelerine atıf yapılmış olmasına rağmen, kesin süre ihtarında, "...gider avansının belirlenen sürede yatırılmaması halinde, mevcut delil durumuna göre yargılamaya devamla karar verileceği ve toplanmasını istediği delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı hususunun davacı vekiline ihtarına." denilerek, HMK"nın 324. maddesindeki delil ikamesi avansının yerine getirilmemesi halinde uygulanacak yaptırımdan bahsedilmiş olması çelişki doğurduğu gibi, verilen kesin sürede, avansın yatırılmaması üzerine, bu kez dava şartı noksanlığı bulunduğu kabul edilerek davanın usulden reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Bu durumda, mahkemece, delil ikamesi niteliğindeki avansın verilen kesin sürede yatırılmaması üzerine, HMK"nın 324/2. maddesi gözetilerek hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı olarak davanın usulden reddine karar verilmiş olması doğru olmamış ise de, karar sonucu itibariyle davacı tarafın lehine olduğundan, temyiz edenin sıfatı gözetilerek, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Bu açıklamalara, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
../..
S.4.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.