19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/14067 Karar No: 2020/14715 Karar Tarihi: 12.11.2020
5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/14067 Esas 2020/14715 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, 5607 sayılı kanuna aykırılık suçu nedeniyle sanık hakkında mahkumiyet kararı vermiş ve sanığın temyiz başvurusu incelenmiştir. Temyiz isteğinin reddi nedeni bulunmadığından işin esasına geçilmiş ve vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve belgeler göz önünde bulundurulmuştur. Ancak gerekçeli karar tebligatının sanıkın savunmasında bildirdiği bilinen en son adresine yapılmamış olması nedeniyle sanığın temyiz isteminin öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede, 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi ve kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale gelmesi nedeniyle ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin yerel mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir. Sanıklar hakkında kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir
19. Ceza Dairesi 2019/14067 E. , 2020/14715 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre gerekçeli karar tebligatının, sanık ..."ın savunmasında bildirdiği bilinen en son adresine yapılmamış olması karşısında sanığın temyiz isteminin öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede, Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun"un 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, Kabule göre de; Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 12/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.