23. Hukuk Dairesi 2015/680 E. , 2016/3546 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
MÜDAHİLLER : ...
Davacının açmış olduğu iflas erteleme davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine, davacının iflasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin inşaat, taahhüt, hafriyat, onarım ve fizibilite hizmetleri verdiğini, küresel ekonomik kriz, döviz kurundaki dalgalanma, yüksek faiz ve petrol fiyatındaki artışlar ile hak edişlerin idarece ödenmemesi nedeniyle nakit sıkıntısı yaşandığını, mevcut işlerin bitirilmesi sonunda alınacak paralar ve çözülecek blokajlarla rahatlama sağlanacağını ileri sürerek, iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahiller vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacı şirketin iflasının 06.10.2011 tarihinden itibaren 1 yıl süre ile ertelenmesine dair verilen karar, bir kısım müdahil vekillerinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 26.04.2012 tarih ve..... sayılı ilamıyla, davacı şirketin Türkiye’nin çeşitli yerlerinde şantiyelerinin bulunduğu, bunların farklı seviyelerde tamamlandığı anlaşılmışsa da şantiyelerde bulunan varlıkların değerlendirilmediği ve bilirkişilerce tahmini bir rayiç hesabının yapıldığı, öte yandan iyileştirme projesinde şirketin borca batıklıktan kurtulması için öngörülen tedbirlerin somut verilere dayanması gerektiği, sadece haciz baskısından korunmak suretiyle iflasın ertelenmesinin istenmesinin projenin ciddi olmadığının göstergesi olduğu, davacının projesinde kârlılığı ve sermayeyi arttırıcı önlem bulunmadığı, davacının bitirilecek işlerden gelecek alacaklar ile blokesi çözülecek teminatların borç ödemede kullanılacağını ileri sürdüğü, inşaatları devam eden şantiyelerdeki imalat durumunun belirlenmesi ve buralardaki varlıkların rayiç değerlerinin saptanması için ilgili yer mahkemelerinin istinabe edilmesi, inşaatların durumu ve sözleşmelerin akibeti konusunda idare ile yazışma yapılması ve oluşacak duruma göre önceki heyetten ek rapor alınması veya konusundan uzman bilirkişi heyetinden açıklanan ilkeler çerçevesinde rapor alınarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacı şirketin şantiyelerinde bulanan malvarlıklarının borca batıklığı ortadan kaldıracak düzeyde olmadığı, borca batıklığın devam ettiği, iyileştirme projesinin somutlaştırılmadığı, davanın açıldığı tarihten beri kârlılığı ve sermayeyi arttırıcı herhangi bir bir proje gösterilmediği, devam eden işlerden gelen alacaklar ile blokesi çözülecek teminatlarla borçların ödenmesine çalışıldığı, bu durumda önceki heyetten veya yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasının dosyanın mevcut haline göre yargılamanın uzamasına neden olacağı, iflasın ertelenmesinin koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle, iflas erteleme isteminin reddi ile davacı şirketin 04.02.2014 tarihli itibariyle iflasına karar verilmiştir.
.../..
S.2
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, borca batıklık sebebiyle iflasın ertelenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulmasına karar verilen Dairemiz bozma ilamında, borca batıklığın belirlenmesinin özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bu konuda bilirkişi deliline başvurulması gerektiği, borca batıklık ve iyileştirme projesi ile ilgili olarak önceki heyetten ek rapor alınması veya konusunda uzman kişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, bilirkişi kurulundan rapor alınmasının dosyanın mevcut durumuna göre, yargılamanın uzamasına neden olacağı, iflasın ertelenmesinin koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddi ile davacının iflasına karar verilmiştir.
İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan; somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur (İİK.m.179). İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir (Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK m.324, İİK.m.179 vd.). Somut verilere dayalı, çelişmeyen öngörüler içeren, özellikle sermaye ve/veya kârlılık artışını netleştiren unsurların varlığının, proje için vazgeçilmez hususlar olduğu gözden kaçırılmamalı; iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunun bu yolla tespiti cihetine gidilmelidir.
Gerek borca batıklık ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı hususunda (muhasebe ve işletme ekonomisi bilgisi özel ve teknik bilgi niteliğinde bulunduğundan ve hâkimin bunları genel ve mesleki bilgisiyle çözmesi beklenemeyeceğinden) HMK’nın 266. maddesinde gösterildiği şekilde bilirkişinin oy ve görüşüne müracaat edilmeli ve bu raporun da hukuka uygunluğunun hakim tarafından denetlenmesi gerekir. Hakim bilirkişi raporu ile özel ve teknik bilgi ihtiyacını giderebilmeli ve raporun hukuka uygunluğunu denetlemelidir. Projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve/veya kârlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tespit edilmeli, diğer proje unsurları için de bilimsel veriler değerlendirilmelidir. İyileştirme projesinin, bütüncül bir değerlendirmeyle, 6102 sayılı TTK"nın 377. maddesi kapsamında nakit sermaye konulması dâhil nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri içerip içermediği, İİK"nın 179. maddesi anlamında ciddî ve inandırıcı olup olmadığı ve HMK"nın 29. maddesinde açıklanan dürüstlük kuralına uygun davranma yükümlülüğüne ve gerçeğe uygun bir biçimde hazırlanıp, hazırlanmadığı, eş deyişle, iyileştirme projesinde yapılacak olanların tek tek maliyetinin, hangi ekonomik kaynaktan sağlanacağı, her bir proje kaleminin zaman olarak en geç hangi tarihte yapılacağı, yapılacak olanların ayrı ayrı borca batıklık üzerindeki zaman ve oran olarak etkisinin somutlaştırılması ve böylece iyileştirme projesinin neden ciddi ve inandırıcı olduğunun ayrıntılı ve zaman içinde sayısal olarak, denetlenmeye elverişli nitelikte olması gerekmekte olup, bu özellikte olmayan iyileştirme raporlarına ve bunlara dayalı düzenlenen bilirkişi ve kayyım raporlarına göre ne iflasın ertelenmesine karar verilebilir ne de iflas erteleme talep eden şirket alacaklıları aleyhine sonuç doğuracak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Mahkemece, bu niteliği haiz olmayan iyileştirme projeleri sunulduğunda iflasın ertelenmesini isteyen şirkete uygun bir süre verilerek, açıklanan özellikteki projenin sunulmasının ve soyut içerikli projenin
.../..
S.3
somutlaştırılmasının sağlaması ve verilen sürede iyileştirme projesini sunmayan şirketin iyiniyetli olmadığı kabul edilerek, sadece borca batıklığı tespit ettirilerek, sonucuna göre karar verilmelidir. Açıklanan özellikteki iyileştirme projelerinin sunulması halinde alınacak bilirkişi ve kayyım raporlarından sonra talep halinde ve gerektiğinde, hüküm tarihine kadar sadece gerekli tedbirlere karar verilmeli ve tarihlerine uygun şekilde proje kalemleri yerine getirilmediği takdirde tedbirler kaldırılarak, iflasın ertelenmesi ve ihtiyati tedbir müesseselerinin kötüye kullanılmasının önüne geçilmelidir.
Mahkemece borca batıklığın tespiti halinde, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının, somut verilere dayalı olarak, bilimsel şekilde değerlendirilmesi gerektiğinden, alanında uzman yeni bir bilirkişi heyetinden bilirkişi ve kayyım raporlarını, şirketin mali durumunu ve iyileştirme projesini açık ve somut dayanaklarla değerlendiren; açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınması, raporun sadece sonuç bölümüne değil, bütün kapsamına bakılması suretiyle bir karar verilmesi gerekir. (Dairemizin 19.01.2015 tarih ve ...sayılı ilamları bu yöndedir.)
İflas erteleme davalarında, erteleme isteyen davacı şirketin mali durumunun mahkemece, yargılama sonuna kadar incelenmesi ve iyileştirme projesinin uygulanabilir olup olmadığının denetlenmesi gerekir.
Diğer yandan, kayyımın görevlerinden biri de erteleme sürecinde şirketin mali durumundaki değişiklikler ve şirket yetkililerinin iyileştirme projesine riayeti konusunda mahkemeye bilgi vermektir. Kayyım raporlarında şirketin denetlendiği her döneme ilişkin aktif ve pasif durumunun ayrıntılı olarak açıklanması ve verilen ihtiyati tedbirlerle birlikte davacı şirketin mali durumunda düzelme olup olmadığı, iyileştirme projesinin uygulanıp uygulanmadığı ve borca batıklıktan kurtulma yolunda somut adımlar atılıp atılmadığı hususlarının ayrıntılı ve denetime elverişli olarak açıklanması gerekir. Mahkemece, kayyım raporlarının yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda hazırlanıp hazırlanmadığı denetlenmeli, bu hususları içermeyen eksik ve yetersiz denetim ile hazırlanan raporlara itibar edilmemelidir.
Bu durumda mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda kayyım raporlarını denetleyen, davacı şirketin mali durumunu ve iyileştirme projesini açık ve somut dayanaklarla değerlendiren, şirketin son durumu hakkında açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, uyuşmazlığın çözümünün hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki ve mesleki bilgi ile çözümlenemeyeceği, somut uyuşmazlığın bilirkişinin rey ve mütaalasına başvurulmasını zorunlu kılar nitelikte olduğu hususu gözardı edilerek, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Öte yandan, İİK"nın dava tarihinden sonra 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6103 sayılı Kanun ile değişik 179/a maddesinin 1. ve 2. fıkraları, "Mahkeme, iflâsın ertelenmesi isteminde bulunulması üzerine, envanter düzenlenmesi ve yönetim kurulunun yerine geçmesi ya da yönetim kurulu kararlarının onaylanması için derhal bir kayyım atar; ayrıca şirketin ve kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli diğer önlemleri alır.
Kayyımın atanmasına ilişkin karar, kayyımın mahkemece belirlenmiş görevleri ve temsil yetkisi ile bunların sınırları ve iflâsın ertelenmesine ilişkin talep 166. maddenin ikinci fıkrasındaki usul ile mahkeme tarafından ilân ve ticaret siciline tescil ettirilir. Mahkeme bu arada erteleme talebini karara bağlar." hükmünü içermektedir. Anılan hüküm iflas erteleme yargılamasına ilişkin usul hükmü olup, derhal uygulanması gerekmektedir. Mahkemece, iflas
.../..
S.4
erteleme talebi ile ilgili ilanlar yapılmış ve kayyım atanmış ise de, anılan hüküm uyarınca kayyım atanmasına ilişkin karar ile kayyımın mahkemece belirlenmiş görevi ve yetkilerinin ve bunların sınırlarının ilanı ve ticaret siciline tescili ile erteleme talebinin ticaret siciline tescili gerekirken, bu hususlar yerine getirilmeksizin karar verilmesi, İİK"nın 179/a maddesi hükmüne aykırı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.06.2016 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
(muhalif)
../..
S.5
-MUHALEFET ŞERHİ-
Dava, iflas erteleme istemine ilişkin olup,
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu iflasa karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara mahkemece uyulan bozma kararı gereğince talimat mahkemeleri aracılığı ile alınan bilirkişi raporları, iflas erteleme de geçen süre dikkate alınarak, temyiz itirazlarının reddi ile usul ve Kanuna uygun olan kararın onanması görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluğun bozma görüşüne katılmadığım yönündeki azınlık görüşüdür.10.06.2016