3. Hukuk Dairesi 2014/10849 E. , 2015/3703 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : NAZİLLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/03/2014
NUMARASI : 2012/259-2014/90
Taraflar arasındaki maddi-manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılardan E.. K.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; Davacı A.. Y.."ın eşi, küçük T.. Y.."ın babası olan Y.. A.."ın, davalılar N.. T.. ve E.. K.."a ait sulama motoru konulması ve buna ait elektrik direği dikilmesi işinde çalışmakta olduğu sırada, dengesini kaybederek sulama kanalına düştüğünü, kanal içerisindeki ızgaranın ihmal sonucunda açık olması ve kanalın tünel halini alması neticesinde boğularak yaşamını yitirdiğini, kaza nedeni ile yapılan ceza yargılamasında davalılardan .. Birliği çalışanı A.. T.."un 1/8, E.. K.."ın 1/8 ve N.. T.."ın 1/8 oranında kusurlu bulunduklarını, davalı .. Birliği"nin ise kanalın bakım ve onarımından sorumlu birlik olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması sureti ile davacı Ayşe için 15.000,00 TL, küçük Tuncay için 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve gelir kaybı nedeni ile maddi tazminatın, davacı Ayşe için 35.000,00 TL , küçük Tuncay için 25.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 29.09.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar N.. T.. ve E.. K.. vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı definde bulunmuş, esasa ilişkin olarak da maktulün çalışma sahasından su içme bahanesi ile ayrıldığını, 5-6 metre ileriye gittikten sonra kendisini suya attığını, kanalda bulunan ızgaranın açık olmasının maktulün ölümüne neden olduğunu, yine maktulün sara hastası olduğunu ve psikolojik sorunları bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, davanın ıslahı üzerine verdiği dilekçe ile de ıslah edilen miktarın zamanaşımına uğradığını bildirmiştir.
Davalılar .. Birliği ve A.. T.. vekili cevap dilekçesinde; .. Birliğinin kamu kurumu olması nedeni ile davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğini, olayın oluşunun dava dilekçesinde anlatıldığı şekilde gerçekleşmediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; yargılama sırasında .. Birliği yönünden davanın tefrikine yönelik hüküm kurulmuş, esasa ilişkin olarak da maddi tazminat yönünden davanın kabulü ile davacı A.. Y.. için 47.698,11 TL, davacı T.. Y.. için 10.070,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı A.. Y.. için 3.000,00 TL manevi tazminatın, davacı T.. Y.. için 1,000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davalı N.. T.. ve E.. K.. vekili süresi içerisinde talep edilen bedel hakkında ve süresi içerisinde ıslah dilekçesi ile ilgili talep edilen bedele ilişkin zamanaşımı savunmasında bulunmuş ise de, mahkemece bu savunma üzerinde herhangi bir değerlendirmede bulunulmamıştır.
Maddi hukuka dayanan savunma vasıtaları itirazlar ve def’iler olarak ikiye ayrılmakta olup, itirazlar; bir hakkın doğumuna engel olan veya o hakkı sona erdiren vakalar olup, hakim tarafından re’sen gözetilebilmektedir. Def’iler ise; davalının borçlu olduğu edimi özel bir nedenle yerine getirmekten kaçınmasına imkân veren bir hak olup, taraflarca ileri sürülmesi gerekir.
Mahkemece, davalının zamanaşımı savunması konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Zamanaşımı def’inin öncelikle incelenmesi bu konuda bir karar verildikten sonra işin esasının ele alınması gerekirken mahkemece davalının zamanaşımı savunması hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmediğinden bu yöne ilişkin kararın bozulması gerekmiştir.
Bozma nedenine göre, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.