Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/2398
Karar No: 2015/1462

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/2398 Esas 2015/1462 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı Hazine ve davacı arasında tapu iptali ve tescil davası görülmüştür. Davacı, kadastro çalışmaları sırasında kendisine ait olduğunu iddia ettiği taşınmazın bir kısmının hatalı kaydedildiğini ve Maliye adına tespit edildiğini belirtmiştir. Mahkeme, zilyetlik ile kazandırıcı zamanaşımı şartlarının oluştuğu gerekçesiyle A harfi ile belirtilen kısımın talebin kabulüne, diğer kısımın reddine karar vermiştir. Davalı Hazine temsilcisi bu kararı temyiz etmiştir. Yargıtay da, uzman bilirkişilerin raporlarına dayanarak, dava konusu taşınmazın davacıya ait kısmının tesciline karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur. Ancak, Hukuk Genel Kurulu rapora itibar edilmesi gerektiğini belirtmiştir ve davacının talebinin kabulü doğru olduğuna karar vermiştir. Davacının kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenine dayalı olarak taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili istemi kabul edilmiştir. TMK'nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi bu karara dayanak olmuştur.
Hukuk Genel Kurulu         2013/2398 E.  ,  2015/1462 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Beyşehir Sulh Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 22.05.2013
    NUMARASI : 2013/207 E-2013/349 K.

    Taraflar arasındaki “tapu iptali ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Beyşehir Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 21.12.2011 gün ve 2010/732 E-. 2011/1074 K. sayılı kararın incelenmesi davalı temsilcisi tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 28.02.2013 gün ve 2013/931 E.-2013/2385 K. sayılı ilamı ile ;
    (...Davacı dilekçesinde ve aşamalarda özetle, Köy içi mevkiinde kain 159 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında kendi adına tespit gördüğünü, ancak zilyetliğini sürdürdüğü bir kısım yerin Maliye adına tespit gören 159 ada 1 parsel içerisinde kaldığını, yanlış yazılan bu kısmın tapu kaydının iptali ile 159 ada 4 parsele eklenmek suretiyle tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili yapılan tespitin doğru olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
    Mahkemece; bir kısım tanık beyanlarına itibar ederek zilyetlik ile kazandırıcı zamanaşımı şartlarının oluştuğu görüşü ile fen bilirkişisinin raporunda A harfi ile belirtilen kısma yönelik talebin kabulüne, B harfi ile gösterilen bölüme yönelik talebin ise reddine karar verilmiştir.
    Davalı Hazine temsilcisi bilirkişi raporlarına dayanarak dava konusu edilen yerin ekilip biçilmediğini, zamanaşımı şartlarının oluşmadığını ileri sürerek A harfi ile belirtilen kısma yönelik olarak temyiz etmiştir.
    Dosya içerisindeki 31.10.2011 tarihli zirai bilirkişi raporunda 8-10 seneden bu yana herhangi bir faaliyette bulunmadığının ifade edildiği, ilgisi nedeniyle getirtilen Beyşehir Kadastro Mahkemesi"nin 2008/88 Esas, 2009/221 Karar sayılı dosyası içerisindeki 08.07.2009 tarihli zirai bilirkişi raporunda; 159 ada 1 parselin üzerinde uzun yıllardır (20-25 yıl) herhangi bir bitkisel üretim yapılmadığından dolayı arazi kullanma ve şekli sınıflandırmasına göre hali arazi, boş niteliğinde olduğunun belirtildiği saptanmıştır.
    Taşınmazın uzman bilirkişilerin raporlarıyla belirlenen bu niteliği gözönünde tutularak, davacının eklemeli 20 yıllık zilyetliğini açıklayan soyut nitelikli ve takdiri delil niteliğindeki yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına değer verilmiş olması doğru olmamıştır.
    Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN : Davalı Hazine vekili
    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı, zilyetliğini sürdürdüğü bir kısım yerin Maliye adına tespit gören 159 ada 1 parsel içerisinde kaldığını, yanlış yazılan bu kısmın tapu kaydının iptali ile kendisine ait 159 ada 4 parsele eklenmek suretiyle adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, zilyetlik ile kazandırıcı zamanaşımı şartlarının oluştuğu görüşü ile fen bilirkişisinin raporunda A harfi ve kırmızı renkle gösterilen kısma yönelik talebin kabulüne, B harfi ile gösterilen bölüme yönelik talebin ise şartları oluşmadığından reddine karar verilmiş, davalı Hazine temsilcisinin temyizi üzerine karar Özel Dairece, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmuştur.
    Mahkemece bozmadan önceki gerekçelerle direnme kararı verilmiş; hükmü davalı Hazine vekili temyize getirmiştir.
    Davacı tarafın kısmi redde ilişkin temyiz talebi bulunmadığından; uyuşmazlık hükme esas alınan bilirkişi raporunda A harfi ile ve kırmızı renkle taralı olarak gösterilen alanda davacı lehine TMK" nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca tescil koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
    Özel Daire tarafından bozma gerekçesi yapılan 31.10.2011 tarihli zirai bilirkişi raporunda uyuşmazlık konusu alanda 8-10 seneden bu yana herhangi bir tarımsal faaliyette bulunulmadığı, ilgisi nedeniyle getirtilen Beyşehir Kadastro Mahkemesi"nin 2008/88 Esas, 2009/221 Karar sayılı dosyasındaki 08.07.2009 tarihli zirai bilirkişi raporunda ise 159 ada 1 parsel sayılı taşınmazın üzerinde 20-25 yıldır herhangi bir bitkisel üretimin yapılmadığı belirlenmiştir. Ancak, Kadastro Mahkemesi dosyasında bulunan bilirkişi raporunda dava konusu 159 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dava edilen kısımlarının ayrı ayrı irdelendiği, geriye kalan 159 Ada 1 parsel içerisindeki kısımların arazinin bütününe yönelik genel nitelikteki değerlendirmeye tabi tutulduğu vurgulanmıştır. 31.10.2011 tarihli zirai bilirkişi raporunun ise yalnızca dava edilen kısımlara ilişkin özel nitelikte rapor olduğu, bu raporda taşınmazın ilgili kısımlarının 8-10 yıl evveline kadar ekildiğinin açıkça tespit edildiği saptanmıştır.
    Diğer yandan Aharfi ve kırmızı renkle gösterilin kısmın davacıya ait 4 parsel sayılı taşınmazla zeminde uyum göstermesi, kadastro tespitinin 2007 yılında yapılmış olması, keşif tarihine kadar davacı tarafın hazine adına tespit gören A harfi ile gösterilen kısmı kullanmasının beklenemeyeceği hususları dikkate alındığında; 31.10.2011 tarihli zirai bilirkişi raporuna itibar etmek gerekeceği açıktır. Biri dışında mahalli bilirkişi ve tanıklar da dava konusu A harfi ile gösterilen kısmın kadastro tespitinden 4-5 yıl evveline kadar ekildiğini, son dönemde ekilmeme nedeninin çevreye evlerin yapılması ve hayvanların geçiş güzergahı üzerinde bulunması olduğunu, davacının zilyetliği terk iradesi olmadığını dile getirmişlerdir. Bu deliller ışığında A harfi ile gösterilen kısım bakımından davacının davasının kabulü doğru olduğundan, mahkemenin direnme kararı bu nedenle yerindedir.
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
    S O N U Ç : Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle ONANMASINA, 29.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi