6. Ceza Dairesi 2013/27580 E. , 2016/3861 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yağmaya teşebbüs, İşyeri dokunulmazlığını ihlal, 6136 sayılı Yasaya aykırılık, Mala zarar verme, Tehdit, Hakaret
Yerel Mahkemece verilen hüküm sanık ... savunmanı tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Hükmedilen cezaların sürelerine göre, sanık ... savunmanının duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 318.maddesi gereğince REDDİNE,
Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu yönünden zamanaşımına kadar işlem yapılması olanaklı görülmüştür.
I-Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Hükmolunan adli para cezasının, miktarı itibariyle, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesinin yollamasıyla 1412 sayılı Yasanın 305/1. maddesi uyarınca kesin nitelikte olup temyiz olanağı bulunmadığından, sanık ... savunmanının bu konudaki temyiz isteminin aynı Yasanın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
II-Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik hükmün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA,
III-Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında katılan ..."e yönelik yağmaya teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmü, sanık ... hakkında katılan ..."e yönelik tehdit ve hakaret suçlarından kurulan beraat hükmü ile sanıklar ..., ... ve ... hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal ve sanık ... hakkında silahla tehdit suçlarından ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümlerin incelenmesinde;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Oluş ve dosya kapsamına göre; katılan ... ..."ın kardeşi olan ... ..."ın, sanık ..."a borcu olduğu, sanık ..."ın ... ve ortağı olduğu şirketler aleyhine birden çok icra takibi başlattığı, 24.01.2003 tarihli Gazetesine göre de katılan ..."in,... ile birikte adı geçen aleyhine icra takibi başlatılan şirketin ortağı olduğu, sanık ..."ın olaydan bir süre önce katılanın işyerine gelerek ..."in yerini sorduğu ve alacağını isteyerek katılanı tehdit ve hakaret ettiği, katılanın bu konuda 13.09.2007 ve 24.03.2008 tarihlerinde ayrı ayrı şikayetçi olduğu, bu olaylardan bir kaç ay sonra, sanık ..."ın azmettirmesiyle, sanıklar ..., ... ve ..."in katılan ..."in işyerine giderek “kardeşinin bizde hesabı var, sen kendi borcunu da kardeşinin borcunu da biliyorsun” dedikleri, sanık ..."in, sanık ..."a telefon açarak “.... abi bu gün bu iş tamamdır” dediği, bu sırada sanıklar ... ve ..."ın katılanı darp etmeye başladıkları, sanık ..."ın, sanık ..."dan aldığı tabancanın kabzasıyla katılanın başına vurduğu, işyerinde bulunan yakınan ..."ın sesleri duyarak odaya geldiği, sanık ..."in yakınan ..."e silah doğrultarak "yaklaşırsan vururum" diyerek odanın bir köşesinde beklettiği, sanık ..."ın, odadaki telefonun kablosunu çekip, katılanın ellerini ve ayaklarını bağlamaya çalıştığı, ancak katılanın direnç göstermesi nedeniyle bağlayamadığı, bu sırada bir fırsatını bulup dışarı kaçan yakınan ..."in bağırarak yardım istediği, sanıklar .... ve ..."in de onun peşinden dışarı çıktıkları, sanık ..."ın da masanın üzerinde bulunan 800.-TL para ve kredi kartlarını alarak kaçtığı,
Sanık ... savunmasında özetle, katılanın kardeşi olan ..."den toplamda 210,000-TL alacağı olduğunu, ..."in işyerini kapatıp gittiğini, telefonlara da cevap vermediği, katılan ..."in işyerine ..."in yerini öğrenmek amacıyla gittiğini, burada katılan ..."in kardeşinin alacağına sözlü olarak kefil olduğunu, diğer sanıkların gerçekleştirdikleri eylemlerle bir ilgisinin olmadığını beyan ettiği dikkate alındığında;
Olay sırasında sanık ..."in, yakınan ..."a, katılan ..."e yardım etmesini engellemek amacıyla silah doğrultarak, “yaklaşırsan vururum” dediği, bu hususun iddianame içeriğinde anlatıldığı ve sanık ... hakkında bu eyleminden dolayı da silahla tehdit suçundan cezalandırılması talep edildiği anlaşılmakla birlikte, sanık ..."in, yakınan ..."e yönelik bu eylemi ile sanıklar ..., .... ve ...."in katılan ..."e yönelik işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarının yağmanın unsuru olarak kabul edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Ancak, herbir failin hukuki konum ve sorumluluklarını ayrı ayrı belirlemek gerekmektedir. Bu bakımdan;
1-Öncelikle, sanık ..."ın katılanın kardeşi aleyhine başlattığı icra takip dosyalarının asılları veya onaylı suretleri getirtilerek, takibe konu çek veya senetlerde katılanın da ortağı olduğu şirketin kaşesinin bulunup bulunmadığı, olaydan önce dosyada herhangi bir tahsilat yapılıp yapılmadığı araştırılarak, sanığın katılandan hukuki bir alacağı olup olmadığı saptandıktan sonra sonucuna göre sanık ..."ın 2007 tarihinden itibaren gerçekleştirdiği haksız fiilin hukuki vasıflandırılmasının yapılması gerektiği düşünülmeden eksik incelemeyle hüküm kurulması,
2- Sanıklar ... ..., ... ve ..."ün bir hukuki ilişkinin tarafı olmadıkları muhakkak ise de, sanıkların katılanı işyerinde darp ettikten sonra masasının üzerindeki 800.-TL para ve kredi kartlarını alarak ayrıldıkları olayda yağma suçunun tamamlandığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurularak noksan ceza tayini,
3- Katılan ..."in 8.02.2009 günlü Şişli Cumhuriyet Başsavcılığındaki ifadesinde, “13.09.2007 ve 24.03.2008 tarihlerinde sanık ..."ın işyerine kimliği tespit edilemeyen şahıslarla birlikte gelerek kendisine tehdit ve hakaret ettiğini, şirketin muhasebecisinin bu olaya şahit olduğunu” beyan ettiği, hernekadar katılan muhasebecisinin ismini bildirmesede, o tarihlerde şirketin muhasebe işlerini yapan kişinin kimliği resen araştırılarak bu konuda ayrıntılı beyanı saptanmadan eksik soruşturmayla yazılı şekilde hakaret suçundan beraatine karar verilmesi,
4- Sanıkların hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar TCK"nın 53/1-a-b- c-d-e maddesinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına; ancak, TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildikleri takdirde, kendi altsoyları üzerinde TCK"nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluklarının sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140- 2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ve ... savunmanları ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.