9. Hukuk Dairesi 2015/25402 E. , 2016/1571 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin 02.04.2012-08.10.2012 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığını, sigorta girişinin geç yapıldığı ve iş sözleşmesinin haklı veya geçerli bir neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek; feshin geçersizliğinin tespiti ile müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının iş güvencesi kapsamında bulunmadığını, 6 aylık kıdemi olmadığı gibi işyerinde fesih tarihi itibari ile çalışan işçi sayısının otuzun altında olduğunu, davacının iş sözleşmesinin geçerli nedene dayalı olarak feshedildiğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı tanıklarından ..."un “davacı 2012 yılı Nisan ayında çalışmaya başladı” şeklindeki beyanı dışında, davacının 02.04.2012 tarihinde işe başladığını destekler herhangi bir delil olmadığı gerekçesi ile kayden çalışma bildirilen tarihlere itibar edilerek davacının 6 aylık kıdemi bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir; gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu"nun 18. maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi için fesih bildirimin yapıldığı tarihte aynı işverene ait işyeri veya işyerlerinde fasılalı da olsa iş ilişkisine dayalı kıdeminin en az altı ay olması gerekir.
İş hukukunda çalışma olgusunu, iddia eden işçi kanıtlamalıdır. Çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta davacı işçi, sigorta girişinin geç yapıldığını bu nedenle kayden işe giriş tarihinin 01.05.2012 olarak görüldüğünü oysa ki davalıya ait işyerinde, 02.04.2012-08.10.2012 tarihleri arasında çalıştığını ileri sürmüştür. Dinlenen davacı tanığı ..., davalı şirketin 04/2012 dönem bordrosunda çalışan olarak görülmektedir. Davacının çalışmaya başladığını iddia ettiği tarihte, davacı tanığı davalıya ait iş yerinde çalışmakta olup, beyanında davacının işe başladığı tarihi ay ve yıl olarak belirtmiştir. Tüm bu hususlar dikkate alındığında, bu tanığın beyanlarına itibar edilerek davacının işe giriş tarihinin iddia edildiği gibi 02.04.2012 olarak kabulü gerekir. Buna göre de davacının işyerinde 6 aylık kıdemi bulunmakta olup, iş güvencesi hükümlerinden yararlanması gerekir. Mahkemece aksi gerekçe ile davanın reddi hatalıdır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunu kanıtlayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (04.04.2008 gün ve 2007/29752 Esas, 2008/7448 Karar sayılı ilamımız).
4857 İş Kanunu’nun 19’uncu maddesine göre: “Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davranışına veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, işverenin 25’inci maddenin (II) numaralı bendi şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır”. Bu hükümle, işçinin savunmasının alınması, işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle iş sözleşmesinin feshi için bir şart olarak öngörülmüş ve salt işçinin savunmasının alınmamasının tek başına, süreli feshin geçersizliği sonucunu doğuracağı ifade edilmiştir.
Dosya içeriğine göre davacının çalışma düzen ve kurallarına uymadığı, çalışma huzuru ve barışını bozduğu, işini gereği gibi yerine getirmediği gerekçeleri ile iş sözleşmesinin geçerli nedene dayalı olarak feshedildiği savunulmaktadır. Iş sözleşmesinin feshi işçinin davranışına dayalı nedenlerle gerçekleşmiş olmasına karşın, fesih öncesinde davacının savunmasının alındığına dair herhangi bir belge sunulmadığı gibi ispat yükü üzerinde bulunan işverence de feshin geçerli nedene dayalı olarak gerkçekleştirildiği ispatlanamamıştır. Bu nedenlerle davanın kabulü yerine yazılı şekilde reddi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6. Davacının yapmış olduğu 612.00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.800 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak 21/01/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.