Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/709 Esas 2016/8210 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/709
Karar No: 2016/8210
Karar Tarihi: 04.05.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/709 Esas 2016/8210 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı banka, davalıya tahsis ettiği kredi kartı ve kredili mevduat hesabının sözleşme hükümlerine aykırı olarak kullanılması sebebiyle hesabın kapatılarak ihtarname gönderildiğini ve mahkeme kararıyla alacağın tahsil edilmesi için 13. İcra Dairesi ile takibe geçildiğini belirtmiştir. Ancak davalı imzaları inkar ederek borcun olmadığını savunmuştur. Yapılan inceleme sonucunda, bankanın alacağına karar verilmiş ve %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Davacı ve davalı vekilleri, süresi içerisinde temyiz başvurusunda bulunmuşlardır. Mahkeme kararının davacı vekilinin bazı temyiz itirazlarını reddederek, eksik inceleme yapılarak yazıldığına hükmederek hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun
- 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu

19. Hukuk Dairesi 2016/709 E. , 2016/8210 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekilince süresi içerisinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanmış Bankacılık Hizmetleri ve Kredi Kartları Üyelik Sözleşmesi gereğince davalıya 2 adet kredi kartı ve kredili mevduat hesabı tahsis edildiğini, sözleşme hükümlerine aykırı davranılması nedeniyle yasaya uygun şekilde hesabın kat edilerek ihtarname keşide edildiğini, yasal sürecin tamamlanmasının ardından alacağın tahsili için... 13. İcra Dairesinin 2014/521 sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptalini ve %20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, borcun mevcut olmadığını, sözleşmedeki imzalara itiraz ettiklerini, ihtarda Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 10. maddesinde belirtilen yükümlülüklere riayet edilmediğini alacağın likit olmadığını, faiz ve inkar tazminatı istemlerinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddini ve davalının % 20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 6502 sayılı yasa kapsamına uygun, hüküm vermeye yeterli ve elverişli olduğu bilirkişi raporu doğrultusunda davalının davacıya borçlu olduğu, taleple bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne, asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmolunmuş, hüküm davacı vekilince ve davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava konusu alacak kredi kartı borcuna ilişkin olup alacağın tespitinde uygulanacak hükümler 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununa ilişkin hükümlerdir. Mahkemece konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla belirtilen yasa hükümleri doğrultusunda inceleme yapılarak davacı bankanın hükme esas alınan bilirkişi raporuna yaptığı itirazlar da gözetilerek alınacak rapor doğrultusunda bir karar verilmek gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 04/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.