23. Hukuk Dairesi 2015/3840 E. , 2016/3537 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif genel kurul kararının iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, kooperatif ortağı olan müvekkilinin yönetim kurulunun almış olduğu bir karar ile ortaklıktan çıkarıldığını, davacının site içinde bir taşınmazı olduğunu, ayrıca kooperatifçe yapımına başlanan ve inşaatı devam eden ek dükkanlardan hissesine düşen tapusu henüz olmayan bir dükkanı da olup dükkanı satmak amacı ile oğlu ....na vekaletname verdiğini, oğluna verdiği vekaletnameye dayanılarak tüm hakları ile birlikte kooperatif ortaklığının da dükkan alıcısı olan ...."na devredildiğini, verilen vekaletnamenin bu yönde bir yetki içermediğini ileri sürerek, ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin kararın iptal edilmesini ve yeniden ortaklığa kaydının yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin....tarih ve .... E., ... K. sayılı ilamıyla, .... Noterliği"nin .... tarih ve 04205 yevmiye no"lu vekaletnamesinde davacı tarafça vekili olan oğlu ...."na taşınmaz satışı yönünden yetki verildiği ancak kooperatif üyeliğinin devri yönünde yetki verilmemiş olduğunun anlaşıldığı, davalı kooperatifçe, .... tarafından devir talebini içerir dilekçe sunulduğunda vekaletnamenin kapsamı incelenerek yetki durumu denetlendikten sonra devir işleminin gerçekleştirilmesi gerektiğinden, üyelik devri işleminin usulsüz olduğu, ancak somut olayda mahkemece, yönetim kurulunun davacının üyeliğini devrettiğine dair 05.12.2008 tarihli kararı ile davacı tarafından davalı kooperatife devredilme işleminin geriye yönelik alınması için keşide edilen 31.10.2012 ihtarname tarihine kadar geçen yaklaşık dört yıllık sürenin davacının üyeliği yönünden davaya etkisinin de tartışılması gerektiği, aidat yükümlülüğü bulunan bir kooperatifte ortağın uzun süre kooperatife uğramaması, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmemesi halinde üyeliğinin sona erdiğini ortağın zımnen kabul ettiği, diğer anlatımla üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı ve böyle bir davacının açtığı davanın TMK"nın 2. maddesinde öngörülen iyiniyet kuralına aykırı düştüğünün ilke olarak kabul edildiği, bunun için mahkemece, genel kurul tutanakları, hazirun cetvelleri, bilanço ve gelir gider cetvelleri temin edildikten sonra kooperatif konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla gerektiğinde varsa kooperatifin banka hesapları üzerinde de inceleme yaptırılmak suretiyle, genel kurullarda aidat alınmasına ilişkin karar alınıp alınmadığı ve üyelerin varsa kooperatif hesabına aidat yatırıp yatırmadıkları, diğer anlatımla kooperatifin aidat toplayan bir kooperatif olup olmadığı, davacının varsa ödeme yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, genel kurul toplantılarına katılıp katılmadığı, hazirun listelerinde isminin yer alıp almadığı, davalı kooperatifte başka üyeliği olup olmadığı, anasözleşme uyarınca ortağın kooperatifine uğramasını zorunlu kılan başka bir yükümlülüğü olup olmadığı, 05.12.2008 tarihli yönetim kurulu kararı ile ihtarnamenin düzenlendiği 31.10.2012 tarihine kadar kooperatif ile ilişkisini devam ettirip ettirmediği hususlarında rapor alınıp, sonuç olarak davacının talebinin TMK"nın 2. maddesine uygun olup olmadığı değerlendirilip tartışılarak, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeye ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı belirtilerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının dava dışı oğlu ..."na verdiği .... Noterliği"nin .... tarih ve 04205 yevmiye no"lu vekaletnameye istinaden vekili ...."ın davacıya ait dükkanı ve kooperatif ortaklığını, dosyada mevcut devir sözleşmesi ile dava dışı ...."na devrettiği, davalı kooperatif yönetim kurulunun da 05.12.2008 tarihli kararı ile bu devir sözleşmesine istinaden davacının kooperatif ortaklığını iptal ettiği, vekaletnamede davacı tarafça vekili olan oğlu ...."na taşınmaz satışı yönünden yetki verildiği fakat kooperatif üyeliğinin devri yönünde yetki verilmemiş olduğu, bu bağlamda üyelik devri işleminin usulsüz olduğu, ancak kooperatifin elden aidat toplayan bir kooperatif olduğu, davacının aidat toplayan bir kooperatife üye olmasına rağmen 05.12.2008 tarihinden itibaren ödeme yapmadığı, bu tarihten itibaren davalı kooperatifin genel kurullarının hiçbirisine katılmadığı, hazirun listesinde adının yer almadığı, tebligat listesinde yer almadığı, kooperatif anasözleşmesine göre ortağın kooperatife uğramasını zorunlu kılan başkaca bir yükümlülüğünün bulunmadığı, davacının kooperatife başkaca bir üyeliğinin olmadığı, 05.12.2008 tarihinden itibaren kooperatif aidat ödemelerinin üyeliği devralan ....tarafından yapıldığı, yine bu tarihten itibaren davalı kooperatif genel kurul toplantılarında 664 üye no ile...."nun isminin yer aldığı ve tebligat listesinde de ...."nun kayıtlı olduğu, bu itibarla; yönetim kurulunun davacının üyeliğini devrettiğine dair 05.12.2008 tarihli kararı ile davacı tarafından davalı kooperatife, devredilme işleminin geriye yönelik alınması için keşide edilen 31.10.2012 ihtarname tarihine kadar geçen yaklaşık dört yıllık süre zarfında ortağın kooperatif ile ilişkisini devam ettirmediği, bu haliyle davacının üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı ve böyle bir davacının açtığı davanın TMK"nın 2. maddesinde öngörülen iyiniyet kuralına aykırı düştüğü, her ne kadar bozma ilamından sonra davacı vekilince müvekkilinin davalı kooperatife üyelik sebebi olan ve devredilen işyerinden ayrı bir adet dükkanı olduğundan bahisle araştırma yapılması istenmiş ve bu hususa ilişkin davalı kooperatif tarafından tanzim edilmiş 03.12.2014 tarihli belge sunulmuş ise de bu hususun araştırılmasının esasa bir etkisi olmadığı, zira davacı vekilinin ileri sürdüğü bu hususların dava dilekçesinde ve temyiz dilekçesinde de yer almış olup Yargıtay incelemesinden geçtiği, bozma ilamı doğrultusunda yapılan araştırma, dört yıllık süre zarfında davacının kooperatif ile olan ilişkilerinin incelenmesi, bunun neticesinde davacının kooperatif üyeliğine geri dönmesi isteminde iyiniyetli olup olmadığı ile alakalı olduğu, şayet davacının ....na devredilen dükkandan ayrı bir dükkanı olduğu kabul olunsa bile dört yıllık süre zarfında kooperatif ile ilişkisini devam ettirmeyen ve iyiniyet kuralına aykırı davranan davacının bu şekilde kooperatif üyeliğine geri dönmesinin mümkün olmadığı, çünkü davacının talebinde iyiniyetli olmadığı, kaldı ki davalı kooperatifin davacı vekilince ibraz edilen 03.12.2014 tarihli yazısından sonra, gönderdiği 22.12.2014 tarihli yazısında davacının kooperatifteki tüm haklarını ...."na devrettiğini bildirdiği, davacının davalı kooperatife başkaca üyeliğinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece, uyulmasına karar verilen Dairemizin.... tarih ve ... E., ... K. sayılı ilamında özetle, devir tarihi olan 05.12.2008 ile davacı tarafça keşide edilen 31.10.2012 ihtarname tarihi arasında geçen sürenin davaya etkisinin tartışılması, davacının üyelik haklarından zımnen vazgeçip vazgeçmediği, eylemli olarak çıkarma iradesini yansıtıp yansıtmadığının araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece, bu doğrultuda yapılan araştırma sonucunda kooperatifin aidat toplayan bir kooperatif olduğu, davacının genel kurullara katılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça kooperatif üyeliğine bağlı olarak tapusu kendi adına oluşturulan B 10 Blok 5 no"lu dükkanın kesintisiz olarak kendisi veya kiracısı tarafından kullanıldığı iddia edilmiş olup, dosyada bulunan zemin kat 4 no"lu bağımsız bölüme ait tapu kaydından dükkan niteliğindeki bağımsız bölümün davacı adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Bu durumda mahkemece, davalı kooperatif sınırları içerisindeki davacıya ait bağımsız bölümün tapu kaydı, tapunun tescil sebebiyle ilgili dayanak belgeler ilgili Tapu Sicil Müdürlüğü"nden; davacıya ait dükkanla ilgili kur"a tutanakları, tahsis belgeleri varsa yönetim ve genel kurul kararları davalı kooperatiften getirildikten sonra, kooperatifin sınırları içerisindeki dükkanın ne sebeple davacı adına tescil edildiği araştırılarak üyeliğine bağlı olarak ferdileştirildiği ve davacı adına tescil edildiğinin tespiti durumunda davacının üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesinin bulunduğu kabul edilemeyeceğinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, Dairemizin uyulmasına karar verilen bozma ilamının, bu yöndeki bir araştırmayı engellemediği hususu gözden kaçırılarak eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Öte yandan, dava "Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla" açılmasına rağmen, gerekçeli karar başlığında bu hususun belirtilmemesi, HMK"nın 297/1-a maddesi hükmüne aykırı olmuş ve 23.11.2012 olan dava tarihinin, gerekçeli karar başlığında 03.03.2014 olarak yazılmış olması da hatalı olmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.