2. Ceza Dairesi 2019/8986 E. , 2019/19260 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
31/03/2011 günlü 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 13. maddesiyle değiştirilen Harçlar Kanununun (1) sayılı tarifesinin mahkeme harçları bölümünün “Temyiz, istinaf ve itiraz harçları” kısmındaki “Yargıtay ceza dairelerine yapılacak temyiz başvurularında 40 TL temyiz harcı alınacağına” ilişkin (b) fıkrasının, 29/12/2011 gün ve 28157 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 20/10/2011 tarih ve 2011/54-142 Esas-Karar sayılı kararı ile iptal edilerek, iptal hükmünün kararın Resmi Gazete"de yayımlandığı tarihten altı ay sonra (29/06/2012) tarihinde yürürlüğe girmesine karar verilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin iptal hükmünün gerekçesini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Adil Yargılanma Hakkı kapsamında değerlendirdiği, mahkemeye erişim hakkının engellenmemesi bağlamında belirlediği kriterlerden birisi olan, “ödeme gücü olmayanlar bakımından etkili adli yardım sisteminin olması” koşulunun ülkemizde yeterince bulunmamasına dayandırdığı gözetildiğinde, anılan hususun Anayasa Mahkemesinin iptal kararının yürürlüğe girmesi beklenmeksizin temel haklarla ilgili Uluslararası Sözleşmeleri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları dikkate alınarak iç hukukta uygulanması gerektiği anlaşılmakla; 27/12/2011 tarihli kararı bir haftalık yasal süre içerisinde 02/01/2012 tarihinde temyiz eden sanığın temyiz isteminin reddine dair 02/04/2012 tarihli ve devamındaki ek kararlar kaldırılarak yapılan incelemede;
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasındaki hak yoksunluklarının uygulanması hususunda bir karar verilmemiş ise de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanığın adli sicil kaydında yer alan Bursa 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/02/2011 tarih, 2010/482 Esas, 2011/48 Karar sayılı ilamına konu güveni kötüye kullanma suçundan aldığı mahkumiyet hükmü tekerrüre esas alınarak, sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi uygulanmış ise de; 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Yasa"nın 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın eylemine uyan TCK"nın 155/1. maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunun uzlaşma kapsamına alındığı, dosya kapsamından ve UYAP’tan yapılan incelemede, anılan mahkemenin 03/02/2017 tarihli ek kararı ile davanın uzlaşma nedeni ile düşürülmesine karar verildiği ve sanığın başkaca tekerrüre esas alınabilecek sabıkasının bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının kabulünde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun"un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin “6. no’lu” bendin çıkartılmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.