14. Hukuk Dairesi 2016/11321 E. , 2017/1733 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.03.2013 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkı bedelinin uyarlanması üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın 17.197,19 TL üzerinden kabulüne, arta kalan kısmın reddine dair verilen 24.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından, duruşmasız olarak temyizi ise davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 07.03.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı Hazine vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R
Davacı vekili 06.03.2013 tarihli dilekçesi ile tamamı Hazine adına kayıtlı 28 pafta 6302 (yeni 7217) parsel sayılı 2995,37 m2 arsa vasfında taşınmazda 49 yıl süre ile davacı ... lehine irtifak hakkı kurulduğunu, 05/05/1992 tarih ve 3737 yevmiye ile tescil edildiğini, davacı ile davalı idare arasındaki irtifak hakkı sözleşmesinin 7. maddesinin (B) bendinde belirtilen irtifak hakkı bedeli olarak davalı idarenin tek taraflı takdiri ile 2886 sayılı yasanın 13. maddesine göre oluşan komisyonun değerlendirme sonucu irtifak hakkı bedeli olarak 2013 yılı için talep ettiği 111.810.-TL yıllık kira bedelinin kabulünün mümkün olmadığını, bu nedenlerle 2013 yılı irtifak hakkı bedelinin hak ve nefasete göre artırılmak suretiyle 18.000.-TL olarak saptanmasını istemiştir.
Davalı idare vekilinin 28.05.2013 tarihli cevap dilekçesinde; taraflar arasında düzenlenen taahhüt senedinin 7.maddenin (b) fıkrasında "..ilk üç yıldan sonraki ikinci ve izleyen üç yıllık dilimlerin ilk yıl irtifak hakkı bedelleri
yeniden takdir edilir....saptanan bu bedele hak lehtarınca herhangi bir mahkeme ve makama başvurarak itiraz edemez", şeklinde düzenlendiğini, 3 yıllık dönem başı olan 2013 yılı için idarece belirlenen 111.810,00 TL bedelin sözleşmeye ve yasaya uygun olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın 17.197,19 TL üzerinden kabulüne fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK"nun 297. maddesinin 2. fıkrası gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Somut olaya gelince; mahkemece verilen karar 6100 sayılı HMK 297/2 maddesi hükmüne aykırıdır. Kararın hüküm sonucunda, “davanın 17.197,19 TL üzerinden kabulüne artan kısmın reddine” şeklinde karar verilmekle yetinilmiş; ancak, hüküm fıkrasında dava konusu taşınmazın parsel numarası, üzerindeki irtifak hakkı belirtilmediği gibi kabulüne ve reddine karar verilen irtifak hakkı bedellerinin hangi yıla ait olduğu yazılmamıştır. Hükmün, infazında şüphe ve tereddüt oluşturacak şekilde oluşturulduğu görülmüştür. Bu hali ile verilen karar 6100 sayılı HMK"nın 297/2 maddesine aykırı olduğundan usulüne uygun şekilde hüküm sonucu oluşturulması için kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya, ayrıca 1.480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya karşılıklı olarak verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi