10. Hukuk Dairesi 2020/2752 E. , 2021/1196 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : ... Anadolu 21. İş Mahkemesi
Davacı, Kurum işleminin iptali, yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ile aylıklarının ödenmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı, Kurum işleminin iptali, yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ile aylıklarının ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili, davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
"Davanın kabulü ile;
Davacının 26/11/2010 - 15/12/2014 tarihleri arasında hizmetmelerinin 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesinde tanımlanan sigortalı olarak sayılması gerektiğinin tespitine,
Bu dönemlere ilişkin 19.172,48 TL Bağ - Kur prim borcu çıkarılmasına ilişkin kurum işleminin iptaline,
Davacının tahsis başvuru tarihi olan 12/12/2014 tarihini takip eden 01/01/2015 tarihinden itibaren 4/1-a statüsünde yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine,
Davacıya ödenmeyen aylıkların her bir aylığın hak kazanıldığı tarihten itibaren işleyecek Yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine" karar verilmiştir.
B-BAM KARARI
"1-Davalı Kurum vekilinin, istinaf başvurusunun esastan reddine" karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili, davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dava, Kurum işleminin iptali, yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ile aylıklarının ödenmesi istemine ilişkin olup uyuşmazlık, öncelikle davacının 27.10.2010-03.12.2014 tarihleri arasında ortağı olduğu limited şirketten 4/1-a kapsamında sigortalı gösterilip gösterilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Eldeki davada, davacının hizmet cetveli incelendiğinde, ilk sigortalılık başlangıç tarihinin 01.11.1983 olduğu, dava dışı ...Ltd. Şti"de 02.11.1999 tarihinden, Kurumun şirket ortaklığı nedeniyle iptal ettiği 26.10.2010 tarihine kadar 5510 sayılı Kanun"un 4/1-a maddesi kapsamında sigortalı olarak çalıştığı, şirket ortaklığı nedeniyle 27.10.2010-03.12.2014 tarihleri arasında 4/1-a kapsamındaki 1478 günün davalı Kurum tarafından iptal edilerek 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu Bağ-Kur sigortası kapsamında sayıldığı, davacının 10.12.2014 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu ancak Kurum tarafından son 7 yıllık fiili hizmet süresinin yarısından fazlasının Bağ-Kur kapsamında bulunduğu ve prim borcu bulunduğundan tahsis talebini reddettiği, bu işlem üzerine eldeki dava ile davacının 26.11.2010-15.12.2014 tarihleri arasındaki Bağ-Kur sigortalısı sayılması işleminin iptaline, borçlu olmadığının tespitine, 01.01.2015 tarihinden itibaren 4/1-a sigortalısı olarak aylığa hak kazandığının ve her bir aylığın hak kazanıldığı tarihten ödeme tarihine kadar Yasal faizi ile ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece, dava dışı Ltd. Şti"de işyeri sahibi tarafından şeklen ortak gösterilmek suretiyle geçen sürenin hizmet akdine dayandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen hüküm eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın Yasal dayanaklarından olan 1479 sayılı Kanunun 24/I-d maddesine göre, “Limited Şirketlerin Ortakları” Bağ-Kur sigortalısı sayılmışlardır. 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 4/b-3 maddesine göre de "Limited Şirketlerin Ortakları” aynı kapsamda sigortalı sayılmışlardır. Aynı Kanunun 53. maddesinde, "... 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sayılanlar, kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden dolayı, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı bildirilemezler." hükmü düzenlenmiştir. Dairemizin yerleşmiş görüşlerine göre de, kural olarak limited şirket ortakları az sayıda olmaları nedeniyle kendi işini yapan kimse konumunda oldukları için, 1479 sayılı Kanun/5510 sayılı Kanun 4/b ye tabi zorunlu sigortalı sayılırlar. Başka bir deyişle bunların ortağı oldukları limited şirketteki çalışmaları, hizmet akdine değil, vekâlet akdine dayalıdır ve 506 sayılı Kanun/5510 sayılı Kanun 4/a kapsamında değerlendirilemez. Bu kuralın istisnası, Limited Şirket ortağı, başka işverenlere ait olan işyerlerinde hizmet akdine göre çalışmışsa, o takdirde 506 sayılı Kanun/5510 sayılı Kanun 4/a kapsamında sigortalı sayılabilir.
Diğer taraftan, Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkındaki 2829 sayılı Kanunun amacı; hiçbir Kurumdaki hizmeti tek başına aylık bağlanmasına yeterli olmayan sigortalı ya da hak sahiplerine, değişik Kurumlardaki hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle aylık bağlanmasını sağlamak, bu suretle değişik Kurumlardaki hizmetlerin ziyan olmasını önlemek olup, bazı Sosyal Güvenlik Kurumlarında geçen hizmet süreleri toplamının tek başına aylık bağlanmasına yeterli olması halinde; diğer Kurumlarda geçen hizmetlerin birleştirilmesinde; sigortalının ya da hak sahibinin iradesinin de bu yönde olması koşuluyla zorunluluk bulunmamaktadır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, Mahkemece, davacının sigortalı tüm hizmetinin 4/1-a kapsamında geçtiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davacının, şirket ortaklığı bulunan 27.10.2010-03.12.2014 arasındaki dönemin 4/1-a maddesi kapsamında geçtiği hususu hatalı olup söz konusu dönem 4/1-b kapsamındadır. Diğer taraftan, 2829 sayılı Yasa kapsamında davacı hizmet birleştirmesine zorlanamayacağından, davacının 506 / 5510 sayılı Yasa kapsamındaki hizmetlerinin tek başına yaşlılık aylığı bağlanması için yeterli olduğu belirgin olduğundan, Mahkemece, bu hususlar gözetilerek karar verilmelidir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 04/02/2021 gününde karar verildi.