Hukuk Genel Kurulu 2013/1872 E. , 2015/1452 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Amasya İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/05/2013
NUMARASI : 2013/57-2013/228
Taraflar arasındaki “sigortalılık süresinin tespiti” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Amasya İş Mahkemesince hizmet tespiti talebinin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, fazla talebin reddi ile 6111 sayılı Kanundan faydalanma talebinin kabulüne dair verilen 05.09.2012 gün ve 2011/671 E. 2012/304 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 13.12.2012 gün ve 2012/23458 E. 2012/25689 K. sayılı ilamı ile;
(.…Davacı, prim tevkifatlarının bulunduğu 1.6.1995 ile 31.12.1995 tarihleri arasında, 1.5.1998 ile 31.12.1998 tarihleri arasında ve 1.6.2001 ile 31.12.2001 tarihleri arasında 2926 sayılı Kanun kapsamında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, 6111 sayılı Kanun kapsamında prim borçlarının yapılandırılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, Kurum tarafından kabul edilen süre gözetilerek 1.7.1995 ile 31.12.1995 tarihleri arasındaki, 1.5.1998 ile 31.12.1998 tarihleri arasındaki ve 1.6.2001 ile 31.12.2001 tarihleri arasındaki dönem bakımından davanın konusuz kaldığı tespit edilmiş, fazlaya yönelik sigortalılık tespiti yönünden istem reddedilmiş, 6111 sayılı Yasa’dan yararlandırılması gerektiği kabul edilmiştir.
Dosya kapsamına göre, davacının dava açıldıktan sonra, 6270 sayılı Yasa kapsamında yaptığı başvuru Kurum tarafından kabul edilerek; ve de prim tevkifatları gözetilerek, 1.7.1995-31.12.1995 tarihleri arasında, 1.6.1998-31.12.1998 tarihleri arasında, 1.9.2001-31.12.2001 tarihleri arasında, 1.6.2002-31.12.2002 tarihleri arasında ve 23.6.2012-devam eder şekilde sigortalılık tescilinin yapıldığı, ve bu haliyle davanın bir kısmı yönünden konusuz kaldığı anlaşılmaktadır.Ne var ki Kurum tarafından 10.8.2001 tarihli prim ödemesi dikkate alınarak 1.9.2001 tarihi itibariyle sigortalılığın yeniden başlatıldığı, eldeki davanın, 1.6.2001 ile 1.9.2001 tarihleri arasında kalan dönem bakımından konusuz kalmadığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan, davacının davadan önce 6111 sayılı Yasa"da öngörülen ve daha sonra Kurum tarafından uzatılan süre içinde prim borçlarının yapılandırılması için Kuruma başvurusunun bulunup bulunmadığı araştırılması gerekirken, bu konuda bir araştırma yapmaksızın yapılandırmadan yararlandırılmasına karar verilmiş olması isabetsizdir.
Mahkemece, 1.6.2001 ile 1.9.2001 tarihleri arasında kalan dönem konusuz kalmadığından, davacının, 2926 sayılı Yasaya tabi sigortalılık iradesini ortaya koyacak herhangi bir başvurusu, prim ödemesi ürün satışı veya bu satışlardan yapılan prim tevkifatı bulunup bulunmadığı ve 6111 Sayılı Yasadan yararlanmak için süresinde Kuruma yapılmış bir başvurusu bulunup bulunmadığı hususları, ayrıntılı olarak araştırılarak, yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum avukatının bu yönlerini amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır…)
gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava; davacının 01.06.1995-31.12.1995, 01.05.1998-31.12.1998 ile 10.6.2001- 31.12.2001 tarihleri arasında 2926 sayılı Kanun kapsamında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 6111 sayılı Kanun kapsamında prim borçlarının yapılandırılması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir
Yerel mahkemece; davacının 01.07.1995-31.12.1995, 01.05.1998-31.12.1998 ile 01.06.2001-31.12.2001 tarihi yönünden talebinin kurumca yerine getirilmesi nedeniyle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin talebinin reddi ile 6111 sayılı kanun uyarınca prim affından faydalandırılmasına karar verilmiştir..
Davalı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yer alan gerekçe ile karar bozulmuştur.
Yerel mahkemece, bozmadan sonra yapılan araştırma sonucunda direnme karar verilmiştir.
Direnme hükmü, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında işin esasının incelenmesinden önce, temyize konu kararın gerçekte bozmadan sonra yapılan araştırma sonucu oluşturulmuş yeni bir hüküm olup olmadığı hususu ön sorun olarak değerlendirilmiştir.
Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (6217 sayılı Kanun"un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi).
Başka bir anlatımla; mahkemenin yeni bir bilgi, belge ve delile dayanarak veya bozmadan esinlenip gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek, dolayısıyla da ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukuki olguyu değiştirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez (Hukuk Genel Kurulunun 26.06.2013 gün ve E:2012/9-1892, K:2013/881; 26.03.2014 gün ve E:2013/18-632, K:2014/394; 19.11.2014 gün ve E:2013/13-1206, K:2014/931 sayılı ilamları).
Somut olayda ise; yerel mahkemece, bozma sonrasında Sosyal Güvenlik Kurumuna müzekkereler yazılıp müzekkere cevapları değerlendirilerek; Özel Daire bozma ilamından sonra toplanan deliller de hükme gerekçe yapılarak direnme kararı verilmiştir.
Bu durumda, temyize konu karar, gerçekte direnme kararı niteliğinde olmayıp, ilk kararda tartışılıp değerlendirilmemiş yeni delil ve gerekçeye dayalı, yeni hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
Hal böyle olunca; kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.
Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
SONUÇ:Yukarıda gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 10. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 27.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.