14. Hukuk Dairesi 2015/9316 E. , 2017/1722 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 08/04/2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17/02/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, ortaklığın giderilmesi talebine ilişkindir.
Davacılar vekili, ... İli, ... İlçesi, .. Mahallesi 7828 ada 2 parsel sayılı taşınmazda tarafların müştereken malik olduğunu, taraflardan ..., ..., ... ve ...’un kardeş olup aynı bölümde paydaş olarak kalmayı kabul ettiklerini, amaçlarının davalı ile paylarını ayırmak olduğunu, ortaklığın aynen taksim mümkün olmazsa satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde, aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesini kabul ettiklerini, bu nedenle yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile taksim suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece, uzman bilirkişiler tarafından hazırlanan 25/08/2014 tarihli taksim krokisine göre ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesine, kroki ve raporun kararın eki sayılmasına, her bir paydaşın pay miktarının gösterilmesine ve böylece taksim edilen her bir payın tapu memurunca ayrı ayrı tapuya tesciline imkan verecek şekilde infaza elverişli hüküm kurulması gerekirken, özellikle krokide (B) harfi ile gösterilen bölümdeki paydaşların pay oranının paydayla orantısız olarak, açıkta pay bırakacak şekilde ve krokinin hükmün eki sayıldığı belirtilmeyerek, infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması, yerel mahkeme kararının bozulmasını gerektirmiştir.
Kabule göre de, harcın aynen taksime karar verilmesi nedeniyle binde 4,55 oranında alınması gerekirken binde 11,38 oranında alınması, harcın paydaşlardan payları oranında alınacağının belirtilmemesi, davalı vekiline vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 07.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.