4. Hukuk Dairesi 2014/7137 E. , 2015/3265 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Muş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/12/2013
NUMARASI : 2009/1303-2013/583
Davacı A.. B.. vekili Avukat Semray tarafından, davalı M.. B.. aleyhine 21/12/2009 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, haksız şikayet nedeniyle uğranılan manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; karar davalı tarafından temyiz olunmuştur.
a) Davacı, Muş ili Korkut İlçesi Kaymakamlığı görevini yaptığı dönemde davalı tarafından İçişleri Bakanlığı"na sunulan şikayet dilekçesi ile haksız ithamlarda bulunulduğunu ve kişilik haklarının saldırıya uğradığını belirterek; uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı ise davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece istemin kısmen kabulü ile 4.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa"nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Davaya konu olayda, olay tarihi, olayın gelişimi ile yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen 4.000,00 TL manevi tazminat fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
b) Hukuk Muhakemeleri Kanununun 326. maddesi gereğince davanın kısmen kabulü halinde yargılama giderleri kabul ve reddedilen miktarlara göre taraflara yükletilir. Aynı Kanunun 323. maddesine göre vekâlet ücreti de yargılama giderlerine dahildir. Davacının manevi tazminat isteminin bir bölümü reddedildiğine göre, reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden kendisini vekil aracılığı ile temsil ettiren davalı yararına, Avukatlık Kanunu ve karar gününde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekir. Yerel mahkemece açıklanan yön gözetilmeden bir bölümü reddedilen manevi tazminat istemi nedeni ile davalı yararına vekâlet ücreti takdir edilmemiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no"lu (a ve b) bentlerinde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.