12. Ceza Dairesi 2018/8515 E. , 2019/4820 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
Hüküm : TCK"nın 136/1, 53/1, CMK"nın 307/4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin 05.09.2018 tarihli tevdi kararı uyarınca; katılan ... ve katılan ... vekilinin yokluklarında verilen 11.10.2017 tarihli kararın, katılan ... vekiline tebliğ edildiği ve katılan ... vekili tarafından hükmün temyiz edilmediği belirlenerek yapılan incelemede:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.05.2013 tarihli ve 2013/11-87-245 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, vekalet ücreti kişisel hakka ilişkin olup, kişisel hakka ilişkin kanuna aykırılıkların Yargıtay tarafından bozma konusu yapılabilmesi için, hükmün karşı hak sahibi tarafından temyiz edilmiş olması gerekir. Bu nedenle, kendisini vekil ile temsil ettiren katılan ... lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, temyiz edenin sıfatına göre, bozma sebebi olarak kabul edilmemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sübuta, takdiri indirim maddesinin uygulanmamasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına, hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesine ve ertelenmemesine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Bozma kararı öncesi özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı hükmedilen 1 yıl hapis cezasına ilişkin ilk hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi nedeniyle sonuç ceza miktarının sanık lehine kazanılmış hak teşkil edeceği gözetilip, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 saylı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak nedeniyle infazın 1 yıl hapis cezası üzerinden yapılacağının belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken, sonuç cezanın 5271 sayılı CMK"nın 307/4. maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası olarak tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükme ilişkin gerekçeli kararın 3. sayfasındaki, “Mahkememizin 2013/283 Esas 2013/629 Karar sayılı ilamı ile sanık ..."ın katılana ait cep telefon numarasını Muhammet"e vermesine yönelik eyleminden dolayı TCK"nun 134/1 maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası ile mahkumiyetine karar verildiği ve bu kararınsanık müdafii tarafından temyiz edilmesi neticesinde Yargıtay 12 ceza dairesinin 2017/4255 Karar sayılı ilamı ile mahkememiz kararının bozulduğu anlaşılmakla CMK"nun 307/4 maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkı olduğundan sanık hakkında mahkememizce TCK"nun 136/1 maddesi gereğince hükmedilen 1 yıl 6 ay hapis cezası mahkememizin 2013/629 Karar sayılı ilamında verilen 1 yıl hapis cezasına indirilmiştir.” ibareleri karardan çıkarılıp, hüküm fıkrasının kazanılmış hakka yönelik 4 numaralı paragrafının, “4- Bozma kararı öncesi özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı hükmedilen 1 yıl hapis cezasına ilişkin ilk hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi nedeniyle sonuç ceza miktarı sanık lehine kazanılmış hak teşkil ettiğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 saylı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak nedeniyle infazın 1 yıl hapis cezası üzerinden yapılmasına,” şeklinde değiştirilmesi suretiyle, eleştiri dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.