Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/29603
Karar No: 2016/3834
Karar Tarihi: 04.05.2016

Yağma - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - tehdit - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2013/29603 Esas 2016/3834 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi         2013/29603 E.  ,  2016/3834 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tehdit
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    O yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz isteminin sanık lehine olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
    I- Sanık ...hakkında, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    Ancak;

    1-Sanığın, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar TCK’nın 53/1. maddesinin (a, b, c, d ve e) bentlerinde belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına, sanığın koşullu olarak salıverilmesi halinde kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlı yetkileri açısından hak yoksunluğunun sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,
    2-TC. Anayasası"nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK"nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunman ücretinin, yeterli ödeme gücü bulunmayan sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağının gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, "Sanığın, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1.maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına " cümlesinin yazılması ve “müdafi ücretinin sanığa yükletilmesine” ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

    II- Sanık ... hakkında yağma ve tehdit suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    Ancak;

    1- 23.10.2011 günlü yakalama tutanağı ve sanık savunması ile dosya içeriğine göre, kolluk kuvvetleri tarafından kullanmış olduğu cep telefonu aranarak sanığa ulaşıldığı, sanığın kolluğun belirttiği ... Mağazasının önüne kendiliğinden gelerek teslim olduğunda, mağdurdan yağmaladığı cep telefonunu da üstünde getirerek soruşturma aşamasında mağdura iadesini sağladığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında yağma suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı TCK"nın 168/3-1 cümlesince uygulama yapılması gerekirken, yetersiz ve oluşa uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Olayın saat: 18.30 sıralarında mağdurun evine gelen sanığın, cinsel ilişki teklifinde bulunduğu, mağdurun red etmesi üzerine bir bıçak çıkararak müştekinin boğazına ve karnına dayayıp, "Benimle birlikte olacaksın yoksa öldürürüm, beni kocan gibi kabul edeceksin, ben gelip gidip seninle birlikte olacağım, yoksa sana şikayette bulunma şansı vermem” dediği ve evin içerisinde ele geçirdiği bir şemsiye ile mağdurun çeşitli yerlerine vurup, “Seni ve çocuğunu öldürürüm” diyerek şemsiye kırılana kadar darp ettikten sonra mağdurun cep telefonunu alıp evden ayrıldığının anlaşılması karşısında; aynı zaman diliminde gerçekleşen eylemlerin bütün halinde yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, hem yağma suçundan hem de silahla tehdit suçundan ayrı ayrı mahkumiyet hükmünün kurulması,
    3- Kabule göre de, sanığın hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar TCK’nın 53/1. maddesinin (a,b,c,d ve e) bentlerinde belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına, sanığın koşullu olarak salıverilmesi halinde kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlı yetkileri açısından hak yoksunluğunun sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140- 2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması nedeniyle karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık Gürbüz Kiriş savunmanının ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 04.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi