Esas No: 2021/19108
Karar No: 2022/2696
Karar Tarihi: 21.03.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/19108 Esas 2022/2696 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2021/19108 E. , 2022/2696 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Sanığın atılı suçtan mahkumiyetine dair Salihli Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 11.06.2020 gün ve 2019/289 Esas, 2020/118 Karar sayılı hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü;
5271 sayılı CMK'nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ve sanık müdafisi ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçelerinde belirttikleri nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde vaki istinaf başvurusunun esastan reddine dair kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden, sanık müdafisi ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK'nın 302/1. madde ve fıkrası gereğince esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmesine, 21.03.2022 tarihinde üye ...'un karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Sanığın 2017 yılında aynı mağdureye yönelik gerçekleştirdiği cinsel istismar suçundan 27.02.2018 günlü iddianameyle hakkında dava açılıp 21.05.2019 günü savunması alındığı ve 01.10.2019 günü 8 yıl hapis cezasına mahkumiyet kararı verildi,
18.04.2004 doğumlu olup 17.04.2019 günü suç tarihinde 14 yıl 11 ay 29 günlük mağdurenin evine giden sanığın birlikte alkol alıp sızdığı, sonraki olayları hatırlamadığını söylediği, mağdure öğle saatlerinde evlerine gelen sanığın alkol aldıktan sonra saat 14:30’da sızdığını anlattığı, saat 19:00’a kadar mağdurenin odadaki sanıktan evdekilere bahsetmediği gibi yardım istemediği, mağdurenin 17.04.2019 günü kolluğa müracaatında sanığın kendine cinsel istismarda bulunduğunu söylemediği gibi tersine taciz veya tecavüze uğramadığını anlattığı, 18.04.2019 günü ise eski sevgilisi sanığın vajinal yoldan zorla tecavüz edip, kızlığını bozduğunu ileri sürdüğü, alınan raporda mağdurenin kızlığının eski yırtık olduğu, sürüntü örneklerinde sperm olmadığı ancak mağdurenin cinsel istismar sırasında üzerinde olduğunu iddia ettiği eşofmanda sanığa ait sperme rastlandığı, dava dosyasının incelenmesinden anlaşılmaktadır.
Mahkemenin sanığa ait spermin mağdurun eşofmanda bulunmasına dayanarak kurduğu hüküm gerekçesizdir. Mahkeme önce elindeki delillere göre iddia ve savunmanın öne sürdüğü vakıaların nasıl gerçekleştiğini ortaya çıkarıp maddi gerçeği bulunmalı, sonra maddi gerçeğin suç olup olmadığını tespit etmelidir. Mağdureyle sanık arasında geçen olayın tam olarak ne olduğu belirsizdir. Gerçeği gizleyen ve doğru söylemeyen mağdurenin beyanına dayanılarak mahkumiyet hükmü verilemez. Sanığın spermi çıkan eşofmanın iddia ve savunma ve diğer delillere göre tek başına hiçbir maddi vakayı ispatlamadığı bellidir. Eşofmanın ilk davadaki cinsel istismar suçundan kalıp mağdure tarafından saklanması veya sonradan mağdurenin anlatmadığı başka bir olayla ilgili de olması muhtemel olduğundan suçu ispatlayan kesin bir nesne kabul edilmesi mümkün değildir.
Uşak’ta sanığın yargılandığı dava dosyasının getirtilip, iddianameden sanığın ne zaman haberdar olduğuna bakılarak 21.05.2019 günü savunması alınması dikkate alınarak hukuki ve fiili kesintinin belirlenmesi, hukuki ve fiili kesinti oluşmamışsa bu suçun zincirleme suç oluşturacağı ve her iki dava birleştirilerek zincirleme cinsel istismar suçundan tek mahkumiyet hükmü kurulması, eğer hukuki ve fiili kesinti oluşmuşsa her iki farklı tarihte işlenen fiillerin ayrı suçlar oluşturduğu ancak on beş yaşını doldurmaya bir günü kalan mağdurun yaşını sanığın bilip bilmediğinin üzerinde durularak bilmediği halde beraatına, bildiği halde suçu işlemişse mahkumiyet hükmü verileceğinin gözetilmesi gerekirken sayın çoğunluğun onama yönündeki kanaatine iştirak etmiyorum.