21. Hukuk Dairesi 2015/8166 E. , 2016/1964 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 01.04.2014 tarihlerinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, Kurum"un oluşturduğu murazaanın giderilerek davacının 01/04/2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile “davalı ... ... İl Müdürlüğünün 24/06/2014 tarih ve 60 sayılı denetim raporunun davacı ... ile ilgili bölümünün iptaline, davacının 01/04/2014 tarihi itibarı ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine,” dair hüküm kurulmuştur.
Uyuşmazlık, davacının fiili çalışmalarını iptal eden Kurum işleminin yerindeliği yönünde Mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 03/03/2014 tarihli tahsis talebine istinaden davacıya 506 sayılı Yasa kapsamında 01/04/2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığının bağlanması gerektiğinin 10/07/2014 tarihli yaşlılık aylığı bağlanmasına dair karar ile öngörüldüğü, Kurum"un 08/08/2014 tarihli işlemi ile 24/06/2014 tarih ve 60 sayılı denetim raporu neticesi davacının almakta olduğu aylığın iptal edildiğinin davacıya bildirildiği, ihbar üzerine yapılan denetimler neticesinde Kurum tarafından davacının ... Ltd. Şti. , ..., ..., ..., ..."a ait inşaat işyerlerinde geçen ve Kurum"a bildirilmiş olan hizmetlerinin fiili ve gerçek çalışma olmaması nedeniyle iptal edildiği, duruşmalarda davacı tanıklarının dinlendiği, dinlenen tanıkların rapora esas alınan tutanaklarda ifadesine başvurulan dava dışı inşaat işyeri sahipleri ile hizmeti iptal olunan işyeri çalışanları olduğu anlaşılmaktadır .
Somut olayda, duruşmalarda dinlenen tanıkların bir kısmının fiili hizmeti iptal olunan çalışanlardan oldukları ve bir kısım tanıkların da duruşmada alınan beyanları ile Kurum işlemine esas alınan tutanakta yer alan ifadelerinin birbiriyle çelişkili olduğu anlaşılmakla Mahkemece davacının dava dışı inşaat işyerleri nezdinde çalıştığı iddiasının hiçbir tereddüte yer vermeksizin tespit olunarak sonuca gidilmesi gerekmektedir.
Yapılacak iş; uyuşmazlık konusu dönem içerisinde dava dışı inşaat işyerlerinin bordrolarında sigortalı kaydı yer alan ve de hizmeti iptal edilmeyen çalışanların re"sen tanık olarak tespit olunarak bunların beyanlarına başvurmak, tanık beyanları ile yetinilmemesi ya da adreslerine ulaşılamaması halinde ... Kurumu, Vergi idaresi, Belediye ve Emniyet Müdürlüğü gibi kamu kurumları aracılığıyla tespit edilecek dava dışı inşaat işyerlerine komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarının beyanlarına başvurmak, toplanan tüm delilleri göz önünde bulundurmak suretiyle sonucuna göre Mahkemece bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.