16. Ceza Dairesi 2018/1183 E. , 2019/4279 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.10.2017 tarih ve 2017/218 - 2017/223 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm :TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3-5/1, TCK"nın 53/1-2-3, 58/9, 62/1, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden, Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "27.07.2016" yerine “15.07.2016” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede sair temyiz itirazlarının reddine ancak; silahlı terör örgütü olduğu kabul edilen FETÖ/PYD"nin hiyerarşik yapılanması içinde örgütsel toplantılara katılmak, himmet toplayarak ilçe imamına iletmek şeklindeki faaliyetlere 2014 yılı sonrasında da devam etmek suretiyle uzun süre örgüt içinde yer aldığı, sanığın bu konumunun yaşadığı sosyal çevre tarafından bilindiği, yaşı itibariyle örgüt mensupları tarafından gösterilen saygı nedeniyle kendisine abi olarak hitap edildiği, örgütün mahrem yapısı içinde yer aldığına veya bu yapıyı sevk ve idare ettiğine dair delil bulunmayan sanığın silahlı terör örgütü üyesi olarak kabulünde isabetsizlik yok ise de;
1-) Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre sanık hakkında temel ceza tayin edilirken; Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle TCK’nın 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen tehlike ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak; hukuka, vicdana, dosya kapsamına uygun alt sınırdan makul düzeyde uzaklaşarak bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek fazla ceza tayin edilmesi,
2-) Sanık hakkında TCK"nın 62. maddesi uyarınca "12 yıl hapis cezası"ndan 1/6 oranında indirim yapılırken sonuç cezanın "10 yıl hapis cezası" olarak belirlenmesi gerekirken hesap hatası yapılarak sonuç cezanın " 10 yıl 6 ay hapis cezası" olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.