19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/17199 Karar No: 2016/8177 Karar Tarihi: 03.05.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/17199 Esas 2016/8177 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı tarafından takibe konulan bononun hile ile imzalatıldığı ve boş kısımlarının sonradan doldurulduğundan bahisle davalıya borçlu bulunulmadığının tespiti istemiyle açılan menfi tespit davasında, mahkeme toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanarak davacıya ait olan 3 adet gayrimenkulün davalıya satışı konusunda harici satım sözleşmesi bulunduğunu belirlemiştir. Davalı ise dava konusu bononun davacıya ödenen satış bedeli karşılığında verildiğini savunmuştur. Ancak, mahkeme bononun hile ile alındığını kanıtlamakla yükümlü olan davacının bu konuda bir delil sunmadığını ve davalının satış bedelini davacıya elden ödediğine dair herhangi bir belge sunmadığını tespit ederek, davanın kabulüne karar vermiştir. Bu karar temyiz edilerek, Kambiyo Kanunu'nun 72. maddesi gereğince takip ve dava konusu bononun hile ile alınması nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin davada, davacının bononun hile ile alındığını kanıtlama yükümlülüğü olduğu ve mahkemenin bononun yorum ile geçersiz kılınmasının doğru görülmediği gerekçeleriyle hükmün d
19. Hukuk Dairesi 2015/17199 E. , 2016/8177 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ..."un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Dava, davalı tarafından takibe konulan bononun hile ile imzalatıldığı ve boş kısımlarının sonradan doldurulduğundan bahisle davalıya borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında davacıya ait olan 3 adet gayrimenkulün davalıya satışı konusunda harici satım sözleşmesi bulunduğu, davalı dava konusu bononun davacıya ödenen satış bedeli karşılığında verildiğini savunmuş ise de, 305.000 TL gibi bir satış bedelinin davacı tarafından elden alındığının hayatın olağan akışına aykırı olup, davalının satış bedelini davacıya elden ödediğine dair herhangi bir belge sunmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK"nun 72. maddesine göre takip ve dava konusu bononun hile ile alınması nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. İspat külfeti davacı tarafta olup, bononun hile ile alındığını kanıtlamakla yükümlüdür. Mahkemece “hayatın olağan akışı” şeklinde yasal olmayan bir gerekçe ile kambiyo senedi niteliğinde olan bononun yorum ile geçersiz kılınması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 03/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.