5. Ceza Dairesi 2015/11051 E. , 2016/2696 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Rüşvet almak, rüşvet vermek, suç işlemek için
örgüt kurmak, üye olmak
HÜKÜM :Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve..."in rüşvet alma eylemleri görevi kötüye kullanma vasfında görülerek mahkumiyetlerine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, suç işlemek için örgüt kurma ve üye olma suçlarından beraatlerine, diğer sanıkların ise rüşvet almak, rüşvet vermek, suç işlemek için örgüt kurmak ve üye olmak suçlarından beraatlerine
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi:
Hazinenin suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve üye olma suçlarından katılan sıfatını alabilecek biçimde doğrudan zarar görmemesi nedeniyle hükümleri temyiz etme yetkisi bulunmadığından vekilinin bu suçlar yönünden verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, sanıklar...,..., ...,..., ...,... ve... haklarında rüşvetten dönüşen görevi kötüye kullanmak suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların, CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi olup, bunlara yönelik katılan vekili ve O yer C. Savcısının itirazlarının ... Ağır Ceza Mahkemesince değerlendirilmek suretiyle 15/01/2015 gün ve 2015/26 D.iş sayılı sayılı kararıyla reddedildiği gözetilerek, başvurularının kapsamına göre Hazine vekili ve O yer C. Savcısının rüşvet almak ve vermek suçlarından kurulan beraat hükümlerine, sanık Gökhan İspir müdafiin ise sadece vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklar ..., ...,... ve... dışındaki diğer tüm sanıklar haklarında rüşvet almak ve rüşvet vermek suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesinde yer alan “Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanıklar yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir.” biçimindeki düzenleme ile Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/10/1978-2/324-350 sayılı Kararında belirtilen; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, vekalet ücretinin tayininde esas ilke olarak sanıkların adedi ya da sanığın birden çok suç işlemiş olmasını değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip edilen davaların adedini esas almakta ve taraflara yükletilecek avukatlık parasının her dava için ayrı ayrı tayinini öngördüğü, buna göre, ayrı ayrı dava açılmadıkça ücreti vekaletin ayrı ayrı tayin ve takdirinin mümkün bulunmadığı hususları nazara alındığında aynı müdafiiyle temsil edilenlere ortak şekilde bir kez, farklı müdafiiyle temsil edilenlere ise ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve kendini ayrı bir vekille temsil ettiren ... lehine vekalet ücretine hükmolunmaması,
Kanuna aykırı, sanık Gökhan İspir müdafii, O yer C. Savcısı ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu cihet yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hükümde yer alan “Haklarında beraat kararı verilip vekaletname sunmuş müdafii ile temsil edilmiş olan sanıklar., ..."ın vekaletname sunmuş müdafii ile temsil olundukları anlaşıldığından her bir sanık yönünden 3.000,00 TL maktu vekalet ücretinin hazineden alınarak her bir sanığa ayrı ayrı verilmesine” şeklindeki ibarenin “Haklarında beraat kararı verilen sanıklar ...,"in vekaletname sunmuş müdafii ile temsil olundukları anlaşıldığından, 3.000,00 TL maktu vekalet ücretinin aynı müdafiiyle temsil edilen sanıklara ortak şekilde bir kez, farklı müdafiiyle temsil edilenlere ise ayrı ayrı ödenmesi için Hazineden tahsiline” şeklinde değiştirilmesi, hüküm fıkrasına ayrıca “... kendisini ayrı müdafiiyle temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.000 TL vekalet ücretinin Hazine"den alınarak bu sanığa verilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK, delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle sanıklar..., haklarında verilen beraat hükümlerinin ise DOĞRUDAN ONANMASINA,
Sanıklar ..., ..., ... ve... haklarında rüşvet vermek suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde ise;
Dosya içeriğine göre, kamu görevlisi olmayan sanıklar ...,..., ... ve..."nun, haklarında mahkumiyet ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen kamu görevlisi sanıklar ...,..., ..., ...,..., ... ve ..."in işledikleri kabul edilen görevi kötüye kullanma suçuna, bilerek ve isteyerek menfaati sağlamak suretiyle iştirak ettiklerinin sabit olduğu, 5237 sayılı TCK"nın 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğinde olan ve ancak kamu görevlisi tarafından işlenebilen görevi kötüye kullanma suçuna iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri dikkate alınarak mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya kapsamına ve oluşa uygun düşmeyen, kamu görevlisi sanıklarla ilgili kabulle de çelişen gerekçelerle ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesinde yer alan “Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanıklar yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir.” biçimindeki düzenleme ile Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/10/1978-2/324-350 sayılı Kararında belirtilen; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, vekalet ücretinin tayininde esas ilke olarak sanıkların adedi ya da sanığın birden çok suç işlemiş olmasını değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip edilen davaların adedini esas almakta ve taraflara yükletilecek avukatlık parasının her dava için ayrı ayrı tayinini öngördüğü, buna göre, ayrı ayrı dava açılmadıkça ücreti vekaletin ayrı ayrı tayin ve takdirinin mümkün bulunmadığı hususları nazara alınmadan ayrı ayrı lehlerine vekalet ücretine hükmolunması,
Kanuna aykırı, O yer C. Savcısı ve katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.