1. Ceza Dairesi Esas No: 2015/4001 Karar No: 2016/1406 Karar Tarihi: 22.03.2016
Tehdit - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2015/4001 Esas 2016/1406 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın tehdit suçunu işlediğinin kanıtlandığını ve uygun şekilde cezalandırılması gerektiğini kararlaştırdı. Yargılama sürecinde deliller incelendi, savunma reddedildi ve suçun niteliği belirlendi. Ancak, sanığın daha önceki suçlarına uygun şekilde adli para cezası verilmesine rağmen, pişmanlık göstermemesi nedeniyle seçenek yaptırım uygulanması talebi reddedildi. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi kararının doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Kararda geçen kanun maddeleri TCK'nun 106/3,106/1-1.cümle, 43 ve 62 maddeleridir.
1. Ceza Dairesi 2015/4001 E. , 2016/1406 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit HÜKÜM : TCK.nun 106/3,106/1-1.cümle, 43, 62 maddeleri uyarınca 6 ay 7 gün hapis cezası
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın tehdit suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozmaya uyularak verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair itirazlarının reddine, Ancak; a-Aynı dosyada sanık hakkında daha önce konut dokunulmazlığını ihlal ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarından kurulan 10.07.2008 tarihli hükümlerde hürriyeti bağlayıcı cezaların TCK"nun 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği ve aynı Kanunun 62. maddesinin lehe uygulandığı gözetilmeden bu kez "sanığın işlediği suç nedeniyle pişmanlık göstermemiş olması" şeklindeki çelişkili gerekçeyle seçenek yaptırım uygulanması talebinin reddine karar verilmesi, b-24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş olup sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 22/03/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.