13. Hukuk Dairesi 2016/9052 E. , 2019/3322 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile aralarında 13.05.2008 tarihli ‘önanlaşma’ isimli sözleşme düzenlendiğini, sözleşme gereği davalıya iki adet bağımsız bölümün satıldığını ve devrinin yapıldığını, davalının da toplam 150.000,00 TL ödeyeceğini, bunun 5.000,00 TL peşin 70.000,00 TL si 14.05.2008 tarihinde vekili ...’a bakiye kalan kısmın ise taraflar arasındaki sözlü anlaşmaya göre 1-2 ay içerisinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalı tarafından kendisine ve vekili ... ...’e toplam 77.000,00 TL"nin ödediğini bakiye 73.000,00 TL"nin ödenmediğini, bakiye borç nedeniyle Bodrum 1. İcra Müdürlüğünün 2009/ 7722 esas sayılı dosyasıyla davalıya karşı icra takibi başlatıldığını, davalının borcun 5.000,00 TL kısmı dışındaki miktarın ödenmiş olduğu iddiasıyla takibe kısmi itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının yapmış olduğu kısmi itirazının iptaliyle kısmen duran takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile Bodrum 1. İcra Müdürlüğünün 2009 /7722 E sayılı takip dosyasından davalı borçlu itirazlarının iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, eldeki dava ile davalı ile aralarında 13.05.2008 tarihli ‘önanlaşma’ isimli düzenlenen sözleşme gereği ödenmeyen bakiye borcun tahsili talebi ile başlattığı takibe yapılan kısmi itirazın iptalini istemiş, davalı ise, borcun aralarında düzenlenen sözleşme gereği 5.000,00 TL"sinin nakit olarak, 14/05/2008 de 70.000,00 TL"sinin de elden ve kalan borçtan 70.000,00 TL"nin de davacının vekili ... ..."e verdiğini, 5.000,00 TL borcu kaldığını, yapılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ederek açılan davanın reddini savunmuş, ödeme yaptığına ilişkin davacının vekili olan ve sözleşmede imzası bulunan ... ... tarafından imzalanan belgeyi mahkemeye sunmuştur. Mahkemece, davalının ödeme iddiasını yazılı belge ile ispat edemediği ve yemin deliline de başvurmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı tarafından mahkemeye sunulan ve borcun ödendiğine ilişkin olduğu ileri sürülen belgede imzası bulunan ... ... duruşmada dinlenmiş olup; ‘Ben tarafları tanırım. Bana okunan ve gösterilen sözleşme gereğince ..."ın bana vermiş olduğu vekalet gereğince satış bedeli diye 77.000,00 TL davalıdan aldım 3.000,00 TL daha almam gerekiyordu, geriye kalan bedelde ..."a verilecekti, kalan bedelin ödenip ödenmediğini ben bilmiyorum, bana okunan ve gösterilen Laz Hasana verilenler ibaresi taşıyan belgeyi ... Yalama tutmuştur, ben sadece imza attım, yukarıda belirttiğim 77.000,00 TL bu şekilde ödenmiştir, paralar bana verildi, karşılığında da imza attım, belgenin sol tarafında bulunan ibareden benim haberim yoktur, bu imzada bana ait değildir, belgenin sağ tarafındaki içerikleri aynen tekrar ederim’ şeklinde beyanda bulunmuştur. Söz konusu ‘Laz Hasana Verilenler’ başlıklı belgede imzası bulunan ve davacının vekili olan ... ... belgenin sol tarafında bulunan ve ‘Erdoğanın 75.000,00 TL"den kalan borcu=2400,00 TL ikibin dört yüz TL 1.8.08’ şeklindeki yazılanlardan bilgisi olmadığını ve karşısında bulunan imzanın kendisine ait olmadığını beyan etmiş olmasına rağmen mahkemece imza incelemesi yapılmamıştır. Hal böyle olunca; davacının ödeme savunmasında bulunduğu ‘Laz Hasana verilenler’ başlıklı belgenin aslı dosyaya getirtilip imza itirazı ile ilgili olarak imza incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.